Düşünme Eğitimi Konu Özeti

7. Sınıf Düşüme Eğitimi Ders Notları

(Düşünme Eğitimi Kitabı temel alınmıştır)

Kazanım 1:Düşünerek yapılan ve düşünmeden yapılan eylemleri ayırt eder

BİLGİ NOTU

Düşünme nedir?

Kişinin öğrenme süreci içinde kazandığı kavramlar, kullandığı imgeler, düşünce ve hare­ketler, sözcük ve terimler gibi simgeler aracılığıyla gerçekleştirilen zihinsel faaliyet; çıkarsama, akıl yürütme, anımsama, kuşku duyma, isteme, hissetme, anlama, kavrama gibi, bilinçli bir biçimde gerçekleştirdiğimiz zihinsel faaliyetlerin herhangi biri; karşılaş­tırmalar yapma. analiz, sentez, bağlantı kurma ve kavram gibi işlemlerden oluşan zihinsel süreç.

Düşünerek yapılan eylem:Bilinçli yapılan eylemdir.Ders çalışmak,ödev yapmak gibi

Düşünmeden yapılan eylem:Kalp atışı ,refleksler,nefes alma

Düşünme-Rodin-Düşünen Adam Üzerine

Varlıklar, kavramlar, objeler, olaylar arasında ilişki kurmak düşünmek ile ilgili olup, düşünmek var olmaktır. Rodin dünyaca ünlü bir heykeltıraştır. Onunla yapılan söyleşiler çoğu kez tartışmalara, uzun polemiklere dönüşürdü. Yapıtları günümüzde herkesçe çok beğenilen Rodin’in kabullenilmesi hem Fransa’da hem dünya’da çok kolay olmadı. Eserleri önce skandallar yarattı sonra hayranlık uyandırdı. Sık sık aşırılık ve taşkınlık yapmakla suçlanan Rodin yine de kendi sanat görüşünden ödün vermedi. Onunla ilgili bir anektot çok ilginçtir. Rodin heykel yapıyor, öğrencilerine gösteriyor. “Hocam elleri muhteşem! Şu ellere bakın, sanki Tanrı özenip de yaratmış!”

Bütün tepkiler böyle. Sinirlenen Rodin atölyedeki çekici alıp heykeli paramparça ediyor: “Demek ki eller bütünle uyumlu değil! Hiçbir parça bütünden önemli olamaz!” diyor. Şair Rilke Düşünen Adam’ın onda bıraktığı izlenimi “Düşüncelerinde kaybolmuş, sessiz oturan adam… Tüm gücüyle, bir eylem insanının derin düşüncelere dalmış… Tüm bedeni baş olmuş, damarlarındaki tüm kan akıl olmuş…” cümleleriyle tarif etmektedir

Kazanım 2 :Kendisini       düşünmeye yönelten nedenleri açıklar.

Herkes belli bir konuya veya alana merak duyar. Ayrıca yaşadığımız durumlarda vardır.Bunlar düşünmeyi harekete geçirir.

Kazanım 3 :Kelimelerin gerçek ve mecaz anlamlarını ayırt eder.

BİLGİ NOTU

Gerçek Anlam, Mecaz Anlam ve Yan Anlam

Gerçek anlam, bir sözcüğün temel anlamıdır; buna sözcüğün ilk akla gelen anlamı ya da sözlükteki ilk anlamı da denir.

Bir sözcüğün diğer anlamları gerçek anlamından yola çıkılarak oluşturulmuştur. Örneğin “burun” dendiğinde aklımıza ilk gelen, insanın bir organıdır. “Burnundaki benler onu öyle tatlı gösteriyordu ki…” cümlesindeki “burun” sözü insanın bir organı anlamında olduğundan gerçek anlamında kullanılmıştır. Ancak aynı söz, “Bugünlerde burnu büyüdü kimseleri gözü görmüyor.” cümlesinde insanın bir organı anlamını vermekten çok uzaktır. Temelde bu, gerçek anlamdan doğmuş, ancak tamamen farklı bir özellik kazanmıştır. İşte sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı bu anlama mecaz anlam diyoruz. Bir de sözün, çoğu kaynağın mecaz anlama dâhil ettiği, ancak mecaz anlamdan biraz farklı olması yönüyle yan anlam ya da yakıştırma diye de anılan bir anlamı vardır. Yukarıda verdiğimiz “burun” sözünü “Ayakkabımı biraz küçük almışım; burnu ayağımı sıkıyor.”cümlesinde ele alalım. Buradaki “burun” sözü gerçek anlamda değildir; çünkü “insanın bir organı” ifadesini taşımıyor. Tam olarak mecaz anlama da girmez; çünkü temelde gerçek anlamla yakın bir ilgisi vardır. Ayakkabının o kısmına burun denmesinin nedeni insanın burnuna konum itibariyle benzemesindendir. İşte sözcüğün, gerçek anlamında karşıladığı varlığa şekil benzerliğinden dolayı başka bir varlığa verilmesine yan anlam ya da yakıştırma denir.

Kazanım 4 :Söz ve söz gruplarının cümle içinde farklı anlamlara gelebileceğini fark eder.

BİLGİ NOTU

Her sözcüğün en az bir anlamı vardır. Başlangıçta tek anlam ifade eden sözcük, zamanla çeşitli yöntemlerle değişik anlamlar kazanır. Bu yüzden dilimizde tek anlamlı sözcüğe fazla rastlanmaz. Rastlananlar da genellikle yan veya mecaz anlam yüklenemeyen, kullanım alanı dar sözcükler, belli alanların bazı terimleri, başka dillerden yakın dönemlerde girmiş sözcüklerdir.

Aşağıdaki sözcüklerin birden fazla anlamı yoktur:

Alçı, albay, bitki, camcı, gişe, kurnaz, tümleç...

Sözcüklerin çok anlamlılığı cümle içinde kullanımında kendini belli eder:

*Hastanın dili şişmiş, ağzında dönmez olmuştu. (İnsanda ve bazı hayvanlarda ağız boşluğunda yer alan etli, uzun, hareketli organ.)

*Dört beş yaşındaki bir çocuğun dili epey gelişmiştir. (İnsanların duygu ve düşüncelerini anlatmak için sözle ve yazıyla gerçekleştirdikleri anlaşma, lisan.)

*Tarık Buğra'nın dili Akşehir'den, Yaşar Kemal'inki Çukurova'dan önemli izler taşır. (Bir çağa, bir yöreye, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi.)

*Terazinin sağ dili , az yukarı bakıyordu. (Bazı aletlerde uzun, yassı ve hareketli parça.)

*Hukuk dili, roman dili, tiyatro dili, yasa dili ... (Belli kurumlara, mesleklere, konulara özgü dil.)

*Dalgaların yığdığı kumlar körfezin ağzında bu dili oluşturmuş. (Coğrafyada, denize uzanan dar ve alçak kara parçası.)

Kazanım 5: Soru cevap ilişkisini değerlendirir.

Bir cevaba birden çok soru da karşılık gelebilecektir. Kimi durumlarda soruların cevabı da bir

soru olabilmektedir, soru sorarken alınacak cevabı da düşünerek hareket etmek önemidir. Bunun yanında bazı zamanlar sorularda sorulan şeylere karşılık gelmeyen cevaplarımız olabilmektedir. Yani

verdiğimiz cevap soruda istenilen şey değildir.Bu durum günlük yaşamda sıkça rastlanan bir durumdur. Bir soruyu sorarken amaç, yer, zaman ve koşul gibi unsurlar da önemlidir.

Kazanım :Bilgi paylaşımının gerekliliğini değerlendirir.

Bilgiyi paylaşmak önemlidir. Özellikle ilmi çalışmalar ile insan ve insanlığın faydası bilginin paylaşmasıyla artar. Bilgilerimizin daha önceki bilgilerimiz üzerine yığılarak ilerler.

Her durumda sahip olunan bilgiyi paylaşıp paylaşmamalarının gereksizdir. Şüphesiz her bilgiyi herkesle paylaşmak bazı sorunlara da yol açacağından bunların bazılarının paylaşımı gerekli olmayabilir. Esas olan insanlara ve ulusal çıkarlara zarar vermemektir. Teknolojide süper güç olan devletler ulusal çıkarları yüzünden birbirlerinden bazı bilgileri saklayabilmektedir. Bu bilgiyi elde etmek için bazı devletler bir diğer devlete casuslar göndererek bu gizli belge ve bilgileri elde etmeye çalışmaktadır.

günlük yaşamlarından bazı bilgileri

Bir diğer kişi ile paylaşıp paylaşmama konusunda; bir arkadaş ya da kişiye ait sırrı paylaşma, ders notlarını paylaşma, yazılı sınavda bulunan doğru bir cevabı arkadaşla paylaşma, öğretmenin verdiği duyuruyu sınıfla paylaşma, bir hırsızlık olayını öğretmenle paylaşma gibi örnekler bilgiyi paylaşıp paylaşmama konusunda bir takım iyi ya da kötü l ortaya çıkarabilir.