Ahilik(nasıl eğitim gördüler)

XIII. yüzyılın ilk yarısından XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar Anadolu'da, Balkanlarda ve Kı­rım'da yaşamış olan Türk halkının sanat ve meslek alanında yetişmelerini, ahlaki yönden gelişme­lerini sağlayan bir kuruluştur.

-Ahi kelimesinin kardeş, arkadaş, yaren, dost, yiğit anlamına geldiğini söyleyebiliriz.

-Ahilik; birbirini seven, birbirine saygı duyan, yardım eden, fakiri gözeten, yoksulu barındıran; işi kutsal, çalışmayı ibadet sayan; din ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı esnaf ve iş teşkilatıdır.

-Selçuklular döneminde bütün esnaflar mutlaka kendi meslekleriyle ilgili bir esnaf lon­casına üye idi. Lonca üyeleri arasında sıkı bir da­yanışma ve karşılıklı denetim vardı.

-Ahilikte, usta-kalfa-çırak uygulaması vardı. 12-13 yaşındaki çocuklar velilerinin izniyle bir sanat faaliyeti gösteren ustanın yanına çırak ola­rak verilirdi.

-Çocuğu önceleri ayak işleri ve kolay işlerde görevlendirilen usta, onun çalışkanlığı ve dürüst­lüğü hakkında fikir sahibi olurdu.

-Çıraklar belli bir süre çalıştıktan sonra us­tası tarafından iyice tanınır böylece kalfalık gru­buna yükseltilirdi. Çırak ustalık unvanını alırken tören yapılırdı. Tören sonunda usta adayına destur denilen belge verilirdi.

-Ahilik Ahi Evran tarafından kurulmuştur.Ahi Evran İran'ın Hoy kasabasında doğmuş ve Anadolu'ya gelerek Kayseri ve Kırşehir çevresinde yaşamıştır.Asıl adı Şeyh Nasırettin Mahmut el Hoyidir. Ahi Evran (1171-1262) Anadolu'ya gelerek Kayseri'ye yer­leşmiş ve halkı irşad görevine başlamıştır. Kayseri'de dericilikle (debbağ) geçimini sağlamıştır.

-Ahilik teşkilatı sayesinde Anadolu'da Rum­lar ile Ermenilerin elinde bulunan sanat ve ticaret hayatına zamanla Türklerde katılıp söz sahibi ol­muşlardır.

-Ahiler, yaptıkları zaviyelerde Müslüman tüccar ve esnafın ahlaki terbiyesi ile uğraşmışlardır.

-Ahiler, Söğüt civarında gelişmekte olan Osmanlı Beyliği'nin emrine girmişlerdir.

-Doğudan gelen Türkmen erkeklerini Ahi erkekleri, kadınları da Fatma Bacı'nın yetiştirdiği "Bacıyan" grubu terbiye etmiştir. Böylece, üç kı­tada altı asır at koşturacak olan, istikbaldeki Os­manlı neslinin temelini atmışlardır.

-Bu esnada itibarlı bir ahi olan Şeyh Edebali, Osman Gazi ile yakın ilişkiler kurup kızını ona vermiştir.

-Ahiler zaman zaman devletin yükünü de hafifletmişlerdir. Bursa'yı Düzmece Mustafa'nın hücumundan korumuşlardır. 1360 yılında idareleri altındaki Ankara'yı Sultan I. Murat'a teslim et­mişlerdir.

Loncalar

Osmanlı Devleti'nin bünyesinde bu hizmet­leri hakkıyla yapmış, sanat ve ticaret hayatını Osmanlının maddi ve manevi yapısına göre dü­zenlemiş olan Ahilik teşkilatı İngilizlerin destekle­diği Mustafa Reşit Paşa'nın hazırladığı Tazminat Fermanı'ndan sonra, büyük bir sarsıntı geçirmiş ve eski işlevini kaybetmiştir. Loncalar

Lonca, belli bir iş kolunda usta, kalfa ve çırak­ları içine alan dernek veya sanayi öncesi toplum­larda ürünün kalitesini veya fiyatını denetleyen ayrıca mesleki eğitimi planlayıp yürüten örgüt olarak tanımlanabilir.

Loncaların Başlıca Görevleri:

-Ürünlerin kaliteli yapılmasını sağlamak ve fiyatları belirlemek

-Esnafla devlet arasındaki ilişkileri düzen­lemek

-Üyelerinin zararlarını karşılamak ve kredi sağlamak

-Halka mesleki eğitim vermektir.

-Esnaflar arasındaki yardımlaşma ve daya­nışmayı sağlamak.

 

Loncaların görevini günümüzde esnaf kefalet kooperatiflerine bağlı meslek odaları üstlenmiştir.