Tarih Konuları İle İlgili İncelemeler

Babür Hindistan Türk İmparatorluğu'nun Timuroğulları hanedanının 5. hükümdarı Şah Cihan (1593-1666) tarafından, imparatorluğun o zamanki başkenti olan Hindistan'ın Agra şehrinde, Yamuna Nehri'nin kıyısında yaptırılmış bir anıt mezardır. Şah Cihan'ın ölen eşine yaptırdığı türbe...

DÎVÂNÜ LÛGATİ’T- TÜRK

Kâşgarlı Mahmud’un bir milliyetçi şuuruyla çalışıp bir alim sıfatıyla yazdığı büyük eserin adı Dîvânü Lûgaati’t- Tük’dü.

Bu eser, Tükçe’nin ilk lûgat ve dilbilgisi kitabıdır. Ancak hazırlanışı ve içindekiler bakımından devrinin dili, edebiyatı, tarihi, coğrafyası ve sosyolojisi hakkında kıymetli bilgilerle zengin bir milli kültü hazinesidir.

Türk Tarihinde kutlanması gereken günler vardır. Bunlardan biri 19 Mayıs 1919'dur. 19 Mayıs 1919 Anadolu'da yeni Türk Devleti'nin fiilen temellerinin atıldığı gündür ve Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin başlangıcıdır. Yüce Önder Atatürk'ün Büyük Nutkunu bu olayla başlatması, doğum gününü soranlara 19 Mayıs'ı işaret etmesi bunun kanıtı sayılmalıdır.

Kutadgu Bilig, Türk dilinin en temel eserlerinden ve Türk dili araştırmalarının en mühim kaynaklarındandır. İslâmî Türk edebiyatının adı bilinen ilk şair ve düşünürü 11. yüzyılın başlarında Balasagun'da doğmuş olan Yusuf Has Hâcib tarafından kaleme alınmıştır.

 

Eserini Balasagun’da yazmaya başlayan Yusuf, 1068 yılında memleketinden ayrılarak Doğu Karahanlı Devleti’nin merkezi olan Kaşgar’a gitmiş ve eserini 18 ay sonra, 1069 (Hicrî 462) yılında burada tamamlamıştır. Kitabını bitirince bunu, Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunmuş, Han da eseri çok beğendiği için Yusuf’u, takdiren “Hâs Hâcib (Uluġ Hâcib)” tayin etmiştir.

 

 

Kutadgu” kelimesi, “saadet, kut” manasındaki “kut” kelimesinin üzerine isimden fiil yapan “+ad-” ekiyle fiilden isim yapan “-gu” ekinin eklenmesi sonucu oluşmuştur ve “bilig”le beraber “saadet, mutluluk veren bilgi/ilim” anlamını taşımaktadır. Yusuf Hâs Hacib, eserinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. İlâveler ile birlikte yaklaşık 88 başlık altında toplanan eserin esas kısmını oluşturan bölüm kısaltılmış mütekarip yani fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūl ve vezniyle yazılmıştır (eserde yalnız bir dörtlük içinde tam mütekarip geçmektedir: bk. 3800-3801). 1.-6520. beyitler mesnevi tarzında kendi arasında kafiyelidir. Eserin sonuna eklenmiş olan parçalardan gençliğine acıyıp ihtiyarlığından bahseden 44 beyitlik bir kısım (beyit 6521-6564) tam mütekarip (fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūlun) vezninde olup, kaside tarzında ve aa ba ca şeklinde devam etmektedir. Zamanenin bozukluğundan ve dostların cefasından bahseden 40 beyitlik bir parça (beyit 6565-6604) ise evvelki parçanın vezninde ve tarzındadır. Kitap sahibi Ulu Hâs Hâcib Yusuf’un kendi kendisine nasihat vermesinden bahseden 41 beyitlik parça da (6605-6645. beyitler) eserin aslı gibi, kısaltılmış mütekarip vezninde ve kaside tarzındadır.

 

 

TBMM'nin Açılması:  Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletin Eline Geçmesi

İşgal edilen bölgelerde yapılan seçimler sonunda seçilen milletvekilleri ile İstanbul’dan gelen milletvekillerinin katılımıyla 23 Nisan 1920’de ilk TBMM açıldı (I. TBMM’de M. Kemal’e karşı olanlar, İstanbul meclisinden gelenlerdir). Yapılan seçimler sonunda M. Kemal başkan seçildi ve böylece yeni hükümet kuruldu.

Top