Vatandaşlık Ve İnsan Hakları

FARKLILIKLARIMIZ ZENGİNLİĞİMİZDİR

Toplumda ki bireyler farklılıklarıyla toplumun birlik ve beraberliğine katkı yaparlar. Farklılıklar doğaldır ve yaşamı anlamlı kılar ve zenginleştirir. Bireylerin beslenme, barınma, sevgi, saygı duyma gibi ortak ihtiyaçları vardır. Farklılıklar toplumun bir parçasıdır. Toplum bireylerle bir bütün olarak anlam kazanır. Bireysel farklılıklar bireyleri eşsiz ve özel kılar. Çünkü her birey sahip olduğu farklılıklarıyla toplumu geliştiren bir unsurdur.

Bir toplumu, karşılaştığı güçlükler karşısında dirençli ve üstün kılan, o toplumu oluşturan bireyler arasındaki dayanışma ve birlik ruhudur. Bu dayanışma ve birlik ruhunu hayata geçirmenin en önemli adımı ise, toplum içerisinde var olan her fikrin, her kesimden insanın hoşgörüyle birbirine saygı duymasıdır. İnsani değerlerin yol gösterdiği bir dünyanın inşası için bütün dünya toplumlarının dayanışma içinde olması gerekir. Farklılıklar çatışmanın zemini olmamalıdır.

Farklılıklara Saygı: Farklılıklarımız, birbirimizi tamamlayan zenginliklerimizdir. Bu nedenle saygı duyulmalıdır. Bu saygı kişiye, farklı inançlara, görüşlere, yaşayış biçimine saygıdır. Herkesin hayat tarzına, düşüncesine, inancına, farklılığına ve varlığına saygı göstererek insanlık onuru yüceltmek, korumak ve kollamak zorunludur. Demokrasinin temel şartlarından biri, farklılıklara saygı göstermektir.

Siyah bir insanın arkadaşlığını kabul etmeme, kadınlara iş vermeme, farklı mezhepten olanlara ev kiralama gibi uygulamalar bazı insanların temel hak özgürlüklerden faydalanmasına engel olur.

Herkesin, hoşgörüyle birbirine saygı duyması toplumda birlikte yaşamın ortamının ve birlik ruhunun tam gerektiği şekilde sağlanması ve devamlılığı için de herkese sorumluluk düşmektedir.

Ortak Paydalarda Birleşmek

Farklı fikirlere, düşüncelere demokratik özgürlükler çerçevesinde saygı duyulmalıdır; farklılıklar bir gerginlik ve ayrıştırma sebebi değil, bir kültür zenginliği ve karşılıklı yardımlaşma, bir ilerleme aracı olarak algılanmalıdır. Toplumun kutuplaşması toplumun birlik ve beraberliğine zarar verir. Farklılıkları ahenkli hale getirmek ise birlik, beraberlik ve dayanışmaya katkı yapar.

Toplumlar çok farklı kültürel değerlere,farklı görüş,düşünce,inanç  ve anlayışa sahiptir.Farklılıklar yaşamı tekdüze olmaktan çıkarır ve zenginleştirir.Farklılıklara gösterilen saygı hem toplumun birlik ve beraberliğine,hem de dünya barışına katkıda bulunacaktır.Farklılıklara saygının önündeki en büyük engel ön yargıdır.

DEMOKRATİK VATANDAŞIN ÖZELLİKLERİ

 

DEMOKRATİK VATANDAŞ OLAMANIN GEREKLERİ

Etkin ve sorumlu: Demokratik tutum ve ilkeleri özümsemiş birey, devlete ve topluma olan sorumluluklarının bilincindedir. Demokrasi bilimcini kazanmış olanlar toplumlumdaki hak ihlallerine duyarlı olanlardır. Kendi haklarını, hiç tanımadığı insanların haklarını, hatta bu dünyayı paylaştığı diğer canlı türlerinin var olma haklarını korumak konusun da bir bilince erişmişlerdir. Örneğin uğradığı haksızlık nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde hakkını arayanların etkin vatandaşlar olduğu söylenebilir. Sivil toplumlar aracılığıyla insanlar demokratik haklarını arar ve sahip çıkarlar, hak ihlallerini önleyebilirler, seslerini yöneticilere duyurabilirler, beklentilerini demokratik haklar çerçevesinde gerçekleştirebilirler.

Eşitlikçi:Eşitlik, herkesin aynı hak ve yükümlülüklere sahip olması ve herkesin toplum içinde aynı fırsatlara sahip olması demektir.Ayrımcılığın bir kişi yada grubun, ırk ,  cinsiyet yada etnik kökenine dayanan bir yönü vardır.”o çocuk siyah”,”o kadın”,”o bir Çingene(roman)”nitelemeleri bir ayrımcılık ifadeleridir.

Sosyal Adaletçi:Toplumu oluşturan sosyal sınıflar arasında ki ekonomik uçurumlarım giderilmesi, ekonomik güç bakımından zayıf durumda olan sosyal sınıfların, diğer sosyal sınıflara karşı korunmasını anlatır.

Katılımcı:Demokrasilerde katılımcılık, insanların tercihlerinin ve tercihlerde ki değişmenin siyasal karar verme sürecini etkileyebilmesidir.

Demokratik Davranış Biçimini İçselleştirmiş: Demokratik davranış biçimini içselleştirmiş kişiler paylaşımcıdır. Başkalarının da kendilerinin sahip olduğu haklara sahip olduğunu bilirler. Demokrasi, farklı yaşam biçimine sahip olanları barış içinde bir arada yaşamasıdır.

Farklılıklara saygılı: Demokratik bireyler farklılıkların doğal olduğunu, farklılıkların birlikte yaşamaya önemli katkılar sağladığını bilirler.

İNSAN İRADESİNE VERDİĞİ ÖNEM BAKIMINDAN DEMOKRASİ

Demokrasinin İnsana ve İnsan İradesine Verdiği Önem

Demokrasilerde insana değer verilir, insana değer kazandıran özellik ise onurdur. Onur, hem insanın kendisine duyduğu özsaygıyı hem de insana başkalarının gösterdiği değeri, saygıyı ifade eder.

İnsan, sahip olduğu değeri doğuştan kazanır; sahip olduğu doğal yetileri sayesinde bu değeri hak eder.

Not

İnsan diğer canlılardan farklı olarak düşünme, konuşma gibi akılsal; utanma kınama gibi ahlaksal yetkilere sahiptir. Bu yetileri insanı değerli kılar. Bu değer insan onurunu da nedenidir. İnsanın onuru, onun özerkliğinin temelini oluşturur. İnsanın insan olmasının anlamı ve amacı insan onuruyla açıklanır.

.İnsanın özgürlüğünün ulusal ve uluslararası belgelerle güvence altına alınmasında demokrasinin benimsenmesi ve insana en yüksek değerin verilmesi yatar.

.Demokrasinin insanı temel alması, insan hak ve özgürlüklerine, iradesine değer vermesi sırf insan olmasından dolayıdır. Demokrasilerde, yönetilenlerin iradesini yansıtan bir meclis vardır.

CUMHURİYET ve DEMOKRASİ

Cumhuriyet bir rejim, demokrasi ise cumhuriyetin uygulanış şekillerinden biridir. Buna göre cumhuriyet, devletin biçimini ve geçerlilik ölçütünü belirler, demokrasi, siyasi rejimin işleyişi ile ilgilidir.

.Cumhuriyet; devlet başkanı da dahil olmak üzere, devletteki bütün organların seçimle iş başına gelen kişilerden oluştuğu ya da seçimle iş başına gelen kişilerce atandığı yönetim şeklidir.

.Demokrasinin temel özelliği, seçim ve temsil ilkelerine dayanmasıdır. Yani halkın seçtiği temsilciler eliyle siyasi iktidarı kullanmasıdır. Demokratik cumhuriyetlerde, meclisi ve ülkenin başkanını belli aralıklarla halkın seçmesi temeldir.

Not

Demokrasi ilkelerinin en iyi uygulanabildiği yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet rejimi insan onuruna verdiği değer, insan hak ve özgürlüklerine gösterdiği saygı, bu hak ve özgürlükleri anayasal güvence altına alması ölçüsünde diğer yönetim biçimlerinden ayrılır.

.Demokrasilerde düşüncelerin içeriği ne olursa olsun, saygı gösterilmelidir.

Anayasamızın 25.maddesi: Herkes düşünce ve kanaat hürriyet özgürlüğüne sahiptir.

Not

Bir siyasi rejimin demokratik sayılabilmesi için, seçim ve temsil ilkesinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün ve çoğulculuk ilkesinin geçerli olması gerekir.

Demokrasinin anlamına uygun bir biçimde yaşatılması ancak yaşam biçimine dönüştürülmesiyle mümkündür. Demokrasinin yaşam biçimine dönüştürüldüğü toplumlarda yaşam; huzur, güven ve barış içinde sürmektedir.

ATATÜRK’ÜN MİLLİ EGEMENLİGE VERDİĞİ ÖNEM

Atatürk: ‘‘Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması ancak tam anlamıyla milli egemenliğin kurulmuş olmasına bağlıdır. Bu nedenle Özgürlüğün de eşitliğin de adaletinde dayanak noktası milli egemenliktir. ’’

YAŞAM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİ

Demokrasi insan doğasına en uygun yönetim biçimi olarak görülmektedir. Bunun nedeni, insanın doğuştan sahip olduğu özgürlük, eşitlik vb. haklarının en iyi gerçekleştirdiği ortamın demokrasi ile sağlanabilmesidir. İnsanlar ancak demokratik düzen de doğuştan sahip oldukları olanakları değerlendirebilir ve geliştirebilirler.

•Demokrasi toplumun tüm bireylerinin gelişimini sağlayacak bir yönetim biçimidir.

Demokrasilerde her bireyin ayrı bir değer olduğu kabul edilir ve değerin korunup geliştirilmesi amaçlanır.

•Demokrasi sadece bir yönetim biçimi olarak anlaşılmamalıdır; o bir yaşam biçimidir. Demokrasi yaşanılarak öğrenilebilecek özelliklere sahiptir. Yaşanılırsa yaşatılmış olacaktır.

•Demokratik tutum ve tavırlar çok kimlikli, değişik inançlı ve çeşitli kültürlerin bir mozaik oluşturacak şekilde bir arada yaşamasına olanak verir.

•Demokrasinin yaşam biçimine dönüşmesi, demokrasinin ilkelerinin ailede, okulda, toplumda yani hayatın her alanın da yaşanılır hale getirilmesiyle mümkündür. Okulda, evde toplumda yaşanmadığında demokrasinin varlığından da söz edilmez.

Okulda demokratik kuralların işlendiği bir ortamla karşılaşan çocuk, evde demokratik kuralların işlenmediği bir ortamla karşılaştığında demokratik yaşantıyı içselleştirmekte zorlanacaktır.

•Demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla uygulanıyor olmalı. Yani ülkede seçimle belirlenmiş meclis, sivil toplum kuruluşları, siyası partiler, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, seçme-seçilme hakkı vb. olmalı.

•Demokrasiyi yaşam biçimine getirmiş kişiler aile içinde tatil yerini belirlerken tüm aile üyelerinin fikirlerini alırlar. Çocukları arasında ayrım gözetmezler

BİLGİ: Demokrasiyi bir yaşam biçimine dönüştürecek hak ve özgürlüklerini kullanabilecek bireyler ancak eğitim yoluyla yetişebilir. Demokratik bir eğitim de demokratik bir ortamda gerçekleşebilir.

Demokrasiyi içselleştirmek yaşam biçimine dönüştürmek için;

•Demokrasinin ilkelerine sahip çıkılmalı

•Haklarını sorumluluklarını bilen bireyler olmalı. Sorumluluklarının farkında olmalı

•Hiçbir zorlama ve müdahale olmadan çağdaş demokrasi hayatın her alanın da uygulanmalı ve bireyler bu uygulamaları gönüllülük temelinde kullanıyor olmalı.

•Bireyler çevresinde ki problemlere yapıcı, şiddetten uzak, katılımcı ve barış içersinde çözüm üretmeli.

Demokrasinin yaşam biçimi haline gelmesinin de kitle iletişim araçlarının ve sivil toplum kuruluşlarının önemli rolü vardır.

Demokrasinin Temel İlkeleri

a.Milli Egemenlik: Yönetme yetkisinin millete ait olması demektir. Demokraside egemenlik halka aittir.

Halkın iradesi ve egemenliği, belirledikleri temsilciler aracılığıyla gerçekleşir. Halk temsilcilerini belirli bir süreliğine seçer; temsilciler de halk adına yasalar yapar. Ülke bu yasalara göre yönetilir.

Not:ülkemizde yerel seçimler 5 yılda bir, genel seçimler 4 yılda bir yapılmaktadır.Bunun yanında  yeni yasaya göre 2014 yılından itibaren cumhurbaşkanı da 5 yılda bir seçilecektir

b. Seçme Seçilme Hakkı: Seçme ve seçilme hakkı, demokrasinin sağladığı temel haklardan biridir. Temsilciler seçimle belirlenir. Halk, temsilcilerine kendisi adına yönetme yetkisini belirli bir süre için verir.

Demokrasilerde gizli oy kullanma,serbest seçim, açık sayım ilkesi geçerlidir.ülkemizde 18 yaşını dolduran,akli dengesi yerinde olanlar oy kullanabilir. askerlik vasifesini yerine getirmekte olan er ve erbaşlar,askeri öğrenciler ve hükümlüler ise oy kullanamazlar

c. Katılım: Demokrasiler etkin ve aktif yurttaşlara gereksinim duyar. Yurttaşlar seçme ve seçilme haklarıyla yönetime iradesini yansıtır; bunun yanında sivil toplum kuruluşlarındaki etkinliğiyle hakların takipçisi olur.

d. Özgürlük: Özgürlük, bireyin, başkalarının haklarına zarar vermeden istediğini yapabilmesidir. Demokrasinin olmadığı yerde özgürlük ve insan hakları, özgürlük ve insan haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz.

e. Eşitlik: Eşitlik, hakların kullanılmasında ayrım yapılmamasıdır. Demokraside eşitlik, yasalar önünde eşitliktir. Yasalar herkese aynı biçimde uygulanır; herhangi bir kişiye, aileye, zümreye ayrıcalık tanınmaz.

f. Çoğulculuk: Demokraside her görüşe, anlayışa, inanışa saygı gösterilir. Bu görüş ve anlayışların siyasi partilerle temsil edilmesine fırsat verilir. Seçimlere birden fazla siyasi parti katılır. Böylece farklı görüş ve düşünceler yönetimde kendini ifade olanağı bulur.

 

g. Çoğunluk: Demokraside çoğunluk ilkesi aranır. Seçimlerde Çoğunluğu elde eden parti iktidar olur. Diğer partilerde muhalefeti oluşturur. Demokraside çoğunluğun yanında azınlığında hakları korunur.

h.Hoşgörü: Demokrasi hoşgörü rejimidir. Farklılıklar ve farklı unsurlar demokraside birbirlerine tahammül etmeyi, birbirleriyle uzlaşmayı öğrenirler.

ı.Hukuk Devleti: Hukuk Devleti, yurttaşlarına hukuk güvenliği sağlayan, yöneticilerinde hukuka bağlı olduğu devlettir. Hukuk Devletinde Yasalar anayasaya uygundur; yargı bağımsızdır. Devletin yaptığı bütün işler yargı denetimine açıktır. Tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir. Demokrasilerde hukukun üstünlüğü ilkesi benimsenir. İktidar hiçbir kimse ya da grubun tekelinde değildir.

i.Kuvvetler Ayrılığı: Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi (yasama. yürütme, yargının ayrı organlarda temsil edilmesi) iktidar tekelini kıran bir uygulamalıdır.

Top