Zaman İçinde Bilim

COĞRAFİ KEŞİFLER

15. ve 16. yüzyıllarda Avrupalıların yeni ticaret yollarının, okyanusların ve kıtaların bulunması, bilinmeyen yerlerin keşfedilmesi amacıyla yaptıkları gezilere “Coğrafi Keşifler” denir.

Coğrafi Keşiflerin Nedenleri

  1. Doğu ülkelerinin zenginliği ve Avrupalıların buralara gitmek için yeni yollar aramaları.
  2. İpek ve Baharat yolları ile gelen malların çok el değiştirmesinin fiyatları artırması, Avrupalıların bu ticaret mallarını ilk elden almak istemeleri.
  3. Coğrafya bilgisinin ilerlemesi, yeni ve doğru haritaların yapılması.
  4. Pusulanın geliştirilmesi sayesinde gemicilerin, büyük denizlere ve okyanuslara daha kolay açılmaya başlaması.
  5. Dayanıklı ve sağlam gemilerin yapılması, cesur gemicilerin yetişmesi.
  6. İstanbul’un fethinden sonra Türklerin, Doğu ticaret yollarına (İpek ve Baharat yolları) hâkim olmaları ve Avrupalıların açık denizlere çıkma ihtiyacı hissetmeleri.
  7. Avrupa’da değerli madenlerin az bulunmasından dolayı kralların (İspanya ve Portekiz) gemicileri desteklemesi.
  8. Avrupalıların Hıristiyanlık dinini yaymak istemeleri.
  9. Avrupalıların dünyayı tanımak istemeleri.

 

 

 

KEŞİFLER

    • İlk keşif seyahatleri, Atlantik Okyanusu ve Afrika sahillerinde 14. yüzyılın başlarında Fransız ve Cenevizli gemiciler tarafından yapılmıştır. Bu seyahatler sonucunda Kanarya ve Azor Adaları keşfedildi.

  • Coğrafi Keşifleri ilk başlatanlar Portekizliler ve İspanyollar’dır.

Portekizlilerin Keşifleri

YENİÇAĞ’DA AVRUPA’DAKİ YENİ BULUŞLAR VE SONUÇLARI

16. ve 17. yüzyıllarda Avrupa’da birçok yenilik yapıldı. Yeni buluşlar ortaya konuldu. Avrupa’da ilerlemeyi sağlayan bu buluşlar daha önce başka milletler tarafından biliniyordu. Avrupalılar bu buluşları Haçlı Seferleri sırasında öğrenip geliştirdiler. Bunların en önemlileri barutun ateşli silahlarda kullanılması, matbaanın icadı, pusulanın denizcilik alanında kullanılmasıdır.

Barut ve Top:

  1. Barut, Orta Çağ’da Çinliler tarafından biliniyordu.
  2. Daha sonra Müslüman Araplar tarafından kullanıldı. Haçlı Seferleri sırasında Avrupalılar tarafından öğrenilerek Batı’ya aktarıldı.
  3. Barut, 14. yüzyıldan itibaren geliştirilerek ateşli silahlarda kullanılmaya başlandı.
  4. Barutun ateşli silahlarda ve topla birlikte kullanılmasıyla etrafı güçlü surlarla çevrili olan kaleler ve şatolar yıkıldı.
  5. Krallar savaşlarda topu kullanarak derebeylerin şatolarını yıktılar. Böylece Orta Çağ’ın yönetim biçimi olan “derebeylik (feodalite)” sona ererek yerine güçlü krallıklar kuruldu.

Kâğıt ve Matbaa

  1. Orta Çağ başlarında Çinliler ipekten, Türkler pamuktan kâğıt yapmayı biliyorlardı. Kâğıt Türkler vasıtasıyla İslam dünyasında yayılmıştı.
  2. Avrupa’da ipek ve pamuk üretilmediği için kâğıt pahalıya mal oluyordu.
  3. Haçlı seferleri sırasında Müslümanlardan kâğıt yapmayı öğrenen Avrupalılar, ipek ve pamuk yerine selülozdan kâğıt yapmayı başardılar. Böylece kâğıt ucuzladı ve bollaştı.
  4. Matbaanın ilkel şeklini Çinliler ve Uygur Türkleri bulmuştu. 15. yüzyılda Jan Gutenberg isimli bir Alman bilgin modern matbaayı buldu (1450).

Matbaanın Geliştirilmesi ve Kağıdın Ucuza Mal Edilmesi ile;

  • Avrupa’da bol miktarda kitap basıldı.
  • Okuma-yazma oranı yükseldi.
  • Avrupa’da düşünce, bilim, kültür ve sanat alanındaki gelişmeler hızlandı.
  • Duygu ve düşüncelerdeki gelişmeler sonucu Rönesans ve Reform hareketleri ortaya çıktı.

Pusula

  1. Pusulayı ilk kez Çinliler buldular. Onlardan Müslümanlara geçti.
  2. Avrupalılar, pusulayı Haçlı Seferleri sırasında Türk ve Müslümanlardan öğrendiler.
  3. Pusulanın bulunması ile Avrupalı gemiciler büyük denizlere ve okyanuslara açıldılar. Bu da Coğrafi Keşiflerin yapılmasında etkili oldu.
  4. Dünyanın bilinmeyen yerlerine gidildi, yeni ülkeler ve kıtalar keşfedildi.
  5. Dünya haritası yeniden çizildi.

 


Bilim

 

Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan, yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir.

 

■  Bilim, bilgiyi benimseme ve onu üretme yoluyla gelişir.

 

■  Bilimin, gerçekleri ortaya koymaya çalışırken kullandığı yöntemler deney ve gözlemdir.

 

■ Bilim, akılcılığın ışığında, deney ve gözlem yoluyla gelişmesini sürdürür.

 

■Akılcılık ve bilim cehaleti yok eder, mutlu bir yaşamın yolunu açar.

 

■ Bilim sayesinde bütün insanlar ortak düşünme ve kararların doğruluğu konusunda birleşirler.

 

■  İnsanların yaşamlarını kolaylaştıran birçok buluş İlk Çağ uygarlıkları tarafından gerçekleştirilmiştir.

 

■  Yazı, takvim, tekerlek, barut, pusula, matbaa, daktilo gibi birçok buluş binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir.

 

■  Bilim ve teknolojinin gelişmesine katkıda bulunan uygarlıklar Mezopotamya, Mısır, Çin ve Hindistan'da kurulmuştur.

 

 

Mezopotamya Medeniyetlerinde Bilim

 

■  Sümerler bilimin gelişmesinde önemli katkıda bulunmuşlardır.

 

■ Sümerler, bir yılı 360 gün, bir ayı 30 gün olarak belirlemişlerdir. Bu da Sümerlerin astronomi alanında inceleme yaptıklarını göstermektedir.

 

■  Sümerler, aritmetik ve geometrinin de temelini atmışlardır.

 

 ■ Sümerler, dairenin 360° dereceye bölünmesini bulmuşlardır.

 

■ Mezopotamya medeniyetlerinden olan Sümerler yazıyı kullanmışlardır (MÖ 3200).

 

■  Mezopotamya'da tıp biliminin de geliştiği görülmüştür.

 

■  Tekerleğin ilk kez Mezopotamya'da kullanıldığı sanılmaktadır.

 

 

Mısır Medeniyetinde Bilim
■Mısırlılar, bilimin birçok alanında ilerlemişlerdir.

 

■Matematik ve tıpta alanında önemli çalışmalar yapmışlardır.

 

■  Tarım ürünlerinden alınan verginin hesaplanması matematiğin, Nil Nehri'nin taşma zamanının hesaplanması ve Nil'in tasmasıyla arazi sınırlarının belirlenmesi ise astronomi ile geometrinin gelişmesinde etkili olmuştur.

 

■  Pi sayısını hesaplamışlardır.

 

■  Yılı 365 gün olarak bulmuş ve 12 aya bölmüşlerdir.

 

■ Güneş yılına dayanan takvimi bulmuşlardır.
■ Mumyacılık gelişmiştir.

 

■ Tıp alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

 

 

Çin Medeniyetinde Bilim

 

Çinliler; barut, pusula, mürekkep, kâğıt ve matbaayı icat ederek dünya medeniyetine katkıda bulunmuşlardır

 

 

Hint Medeniyetinde Bilim

 

■ Sıfırı ilk defa Hintli matematikçiler kullanmıştır.

 

■Cebir ve geometri gelişmiştir.

 

■Birinci ve ikinci dereceden denklem çözümleriyle ilgilenmişlerdir.

 

■sinüs ve kosinüs fonksiyonlarını kullanmışlardır.

 

■ İslam dünyasını matematik alanında etkilemişlerdir.

Tekerlek

-Tekerlek belki de bütün çağların en önemli icadıdır.

-Makinelerin çoğunda, saatlerde, yel değirmenlerinde, buhar makinelerinde; otomobil, bisiklet gibi taşıtlarda tekerlek ve tekerlek ilkesine dayanan çarklar vardır.

-ilk tekerlek günümüzden 5000 yıl önce Mezopotamya'da ortaya çıkmıştır.

-Killi toprağı işlemede yardımcı bir araç olarak kullandıkları tekerleğin aynı dönemde arabalarda kullanılması ulaşımda köklü bir dönüşümün yolunu açmıştır.

-ilk tekerlekler tahta kalaslardan dilim olarak kesilmiş parçaların birbiriyle tutturulmasıyla yapılmıştır.

 

Barut

-Barut bilinen en eski patlayıcı, itekleyici kimyasaldır.

-Barut Çinliler tarafından bulunmuştur.

-Çinliler barutu yalnızca eğlencelerde havai fişek olarak kullanmaktaydılar.

-Barut daha sonraları Türkler ve Müslüman Araplar tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

-Haçlı Seferlerinden sonra Avrupa devletleri tarafından kullanılmıştır

 

Mürekkep

-Kandillerde yakılan yağdan çıkan is suyla ve bitki zamklarıyla karıştırılarak mürekkep elde edilmiştir.

-MÖ 1300'e doğru Çinliler ve Mısırlılar mürekkebi bulmuşlardır.

-Yazı mürekkebi ve kurşun kalem gibi icatlar 15. yüzyılda gerçekleşmiştir.

 

Pusula

- Pusula görünüşte çok basit bir alet olmasına karşın, sebep olduğu gelişmeler bakımından çok önemli sonuçlar doğurmuştur.

- Çinliler tarafından bulunan pusula Talaş Savaşı'ndan sonra Müslüman Araplar tarafından öğrenilmeye başlanmıştır. Haçlı Seferlerinden sonra Avrupalılar pusulayı kullanmaya başlamışlardır.

-Pusulanın kullanılmasından sonra gemiciler açık denizlere açılmaya başlamıştır.

-Dünyanın bilinmeyen bölgelerine gidilmiş ve yeni kıtalar keşfedilmiştir

 

Mum

-Mum, çevresi bal mumuyla ya da don yağıyla sarılmış bir fitilden oluşur.

-Yakılan fitilin alevi bal mumunu veya don yağının bir bölümünü eritir; böylece fitil sürekli yanarak ışık saçar. Bu bakımından mum, kullanılması daha kolay bir yağ lambasıdır.

-Günümüzden yaklaşık olarak 2000 yıl önce bulunmuştur.

-Mum 19. yüzyıla kadar yaygın bir şekilde kullanılmıştır.

-Elektriğin yaygın bir şekilde kullanılmasıyla önemini yitirmeye başlamıştır.

 

Kum Tanesinin Serüveni(Cam)

-İnsanlar önceleri mimaride taş ve topraktan yararlanmışlardır. Daha sonraları tuğla ve cam yaygın bir şekilde kullanılmayı başlanmıştır.

-Kum ve sodanın birleşmesi sonucu cam elde edilmiştir.

-Mezopotamya'da bulunan ilk cam örnekleri MÖ 3. yüzyıla dayanmaktadır.

-Cam, eskiden kral ve kralın himayesindeki zengin müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanılmıştır.

-Türklerde camcılığın Büyük Selçuklulara kadar dayandığı bilinmektedir.

-1453 yılından başlayarak İstanbul camcılığın merkezi konumuna gelmiştir.

- Osmanlı Devleti'nde camcılık önemli bir sanayi ve ustalık dalı hâline gelmiştir.

- İstanbul, Denizli, Mersin, Kırklareli ve Sinop'ta cam fabrikaları vardır.

- Günümüzde birçok birleşik cam eşyalar kullanılmaktadır.

 

Kağıt

Kâğıt, M.Ö. 105 yılında Çin’de imparatorun danışmanı olarak görev yapan T’sai Lun adında bir saray mensubu tarafından icat edildi.  T’sai Lun Ağaç kabukları, bez parçaları ve diğer lifli malzemeleri özlü ve yumuşak bir hamur haline gelinceye kadar dövüp, elde ettiği hamuru geniş bir tekne içinde suyla karıştırarak ilk mekanik odun hamurunu elde etti. Daha sonra gözenekli bir kalıbı, hamurun içine daldırılıp yukarıya kaldırıldığında, su gözeneklerden süzülerek aşağıya akıyor, kalıbın yüzeyinde lifli bir tabaka kalıyordu. Bu tabaka bambudan yapılmış çerçevelerde gerilerek  kurutuluyordu. Üzerinden el yapımı silindirlerle geçilerek kullanıma hazır hale geliyordu.

Orta Asya’da yapılan araştırma ve kazılarda, üçüncü ve yedinci yüzyıllar arasında kullanılan kâğıtların dut ağacı kabukları,  keten veya pamuktan yapılmış olduğu anlaşılmıştır.

M.S. 7. yüzyıla kadar Çinliler, kâğıt yapımında kullandıkları formülü büyük bir gizlilik içinde sakladılar. Ancak, bu formül önce Japonların, sonra da Arapların eline geçti. Endülüs Emevilerinin 711 yılında İspanya’yı fethetmeleri üzerine Avrupa’ya geçti. En eski kâğıt, yapımında tahta, saman ve bez kullanılmasına karşın “bez parşömen” olarak adlandırılıyordu. Her üç madde de iyice dövülerek ezildikten sonra su ile karıştırılıyor, sonra da tabakalar halinde sıkıştırılarak kurutuluyordu.

 

Eski Mısır’da kağıt yerine kullanılan Papirüs ve deriden yapılan parşömenler hakkında bilgi verelim. Papirüs Mısırda Nil nehri kıyılarında yetişen yapraksız, üçgen gövdeli, 2-2.5 metre genişliğinde bir kamıştan elde edilmektedir. Kamışların içindeki yumuşak tabaka, ince şeritler halinde kesiliyor, birbirinin üstüne çaprazlama olarak yerleştiriliyordu. Daha sonra bunlar çiğnenerek düz bir tabaka haline getiriliyordu.Kurutulduktan sonra üzerine yazı yazılabilecek sertliğe ve inceliğe ulaşıyordu. Unutmamak gerekir ki papirüs kağıt değildir.

 

M.Ö. 13. yüzyılda, yazı yazmak için deriden yapılan parşömenler de ilk kez Mısır’da kullanıldı. Parşömen elde etmek için, hayvanın derisi, kireç içerisinde güzelce temizlendikten sonra, tahta bir çerçeve içinde iyice gerilerek kurutuluyordu. Daha sonra da, yazı yazmaya elverişli düz bir zemin elde edinceye kadar bıçakla kazınıyordu. Deri parşömenin ömrü, papirüse göre daha uzundu ama, fazla miktarda üretimi hayli zordu. Yine de yavaş yavaş Avrupa’ya yayıldı ve 1500 yılına kadar, özellikle dini yazılar için kullanıldı.

 

Top