Türk Tarihinde Yolculuk

  •  Karamanoğulları (1256-1487)

Karaman Bey tarafından Konya ve Karaman çevresinde kuruldu. En güçlübeyliklerden biridir. Anadolu’da ilk defa Türkçe’yi resmi dil olarak Karamanoğulları kullandılar.Karamaoğlu Mehmet Bey Türkçeyi resmi dil ilan etmiştir. Osmanlı Devleti ile mücadele eden Karamanoğulları, 1487 yılında tamamen Osmanlı hakimiyetine girdi. Kendini Selçuklu Devletinin mirasçısı olarak gören Karamanoğulları, Osmanlının Anadolu’da oluşturmaya çalıştığı Türk Birliğinin en çok zorlaştıran beyliktir.

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Karesioğulları (1304-1360)

Karesi Bey tarafından Balıkesir ve Çanakkale çevresinde kurulan beylik Orhan Bey zamanında Osmanlı’ya katıldı.Donanması olan Karesi beyliği alındıktan sonra Osmanlı Devleti’nin  donanmasının temelini oluşturdu

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Germiyanoğulları (1299-1429)

Yakup Bey tarafından kurulan beylik, Kütahya’da kuruldu ve II. Murad zamanında Osmanlı Devleti’ne katıldı (1429). Osmanlı’ya hem çeyiz hem de miras yoluyla topraklarını devretmiştir.

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Candaroğulları (1292-1461)

Şemseddin Yaman Candar tarafından kurulan beylik, Fatih Sultan Mehmet zamanında hakimiyetini Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girmiştir (1461).

  •  Cobanoğulları (1227-1309)

Çobanoğulları Beyliği, Kastamonu ve çevresinde hüküm sürmüş Anadolu Beylikleri'nden biridir.Oğuzların Kayı boyundandırlar.Candaroğlu Süleyman Paşa'nın kuvvetleri Kastamonu'yu 1309'da ele geçirdi ve bu beyliğe son verdi.

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Hamidoğulları (1300-1423)

Dündar bey tarafından Isparta, Eğirdir’de kurulan beylik, II. Murad döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır (1423). Toprakları Osmanlı tarafından 80.000 altın karşılığı satın alındı.

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Menteşeoğulları (1261-1424)

Menteşe Bey tarafından Muğla’da kurulan beylik, II. Murad zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır (1424)

Geniş bilgi için tıklayın 

  • Eşrefoğulları (1280-1326)

Eşrefoğulları Beyliği, 13. yüzyılın sonları ile 14. yüzyılın başlarında hüküm süren Anadolu Türk Beyliklerinden biri.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin sınır beylerinden Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey tarafından 1280 başlarında Beyşehir'de kuruldu. 1326 da yıkıldı.

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Dulkadiroğulları (1337-1515)

Beyliğin kurucusu Zeyneddin Karaca Bey olan beylik Maraş-Elbistan çevresinde kurulmuştur. Memlükler ve Osmanlı arasında bulunan Dulkadiroğulları beyliği kendi topraklarına katmak istemişlerdir. Dulkadiroğulları 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Turnadağı savaşıyla Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Saruhanoğulları (1313-1410)

Saruhan Bey tarafından Manisa’da kurulan beylik güçlü bir donanma kurarak Ege adalarına hakimiyet kurmuşlardır. I. Mehmet (Çelebi Mehmet) tarafından hakimiyetlerine son verilmiştir.

Geniş bilgi için tıklayın

  •  Ramazanoğulları (1353-1608)

Ramazan Bey tarafından Adana ve çevresinde kurulan beylik Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır. Memlükler ve Osmanlılar arasında bulunan Ramazanoğulları ve Dulkadiroğulları bu iki devlet arasında sürekli paylaşılmaya çalışılmıştır.

  •  Osmanoğulları (1299-1922)

Osmanoğulları Oğuzların Kayı Boyu’na mensuptur. Osman Bey tarafından Söğüt ve Domaniç çevresinde kurulan Osmanoğulları Beyliği kısa bir sürede hızla büyüyerek dünyanın en güçlü devletlerinden biri haline gelmiştir.

Geniş bilgi için tıklayın

Fatih tahta çıktığında Balkanlar ile Anadolu arasında birleşik hayatı engelleyen en önemli unsur Bizans’tı. Bin yıllık devlet olan Bizans küçüle küçüle sadece İstanbul’a hükmeden bir devlet haine gelmişti.
O günlerde İstanbul sadece Edirne kapı- Haliç arasında yer alıyordu. Bugün ki Galata’nın bulunduğu yerde ise küçük bir Ceneviz kolonisi yer alıyordu.
Bu duruma rağmen Bizans boğazları kontrol ediyor, Avrupa ile ilişkiler kuruyor, Haliç’i kapatıyor, beylikleri kışkırtıyor, çeşitli entrikalar çeviriyordu.
Fatih amacını gerçekleştirmek için Macarlara, Sırplara, Bizans’a gayet yumuşak davranıyordu. Amacı haçlıların birleşmesini önlemek, zaman kazanmaktı.

İstanbul’un Fethi (29 Mayıs 1453)
FETHİN SEBEPLERİ
Fethin sebeplerini dini, siyasi ve ekonomik sebepler olmak üzere üçe ayırmak mümkündür.

A-Dini Sebepler:
Hz. Muhammet bir hadisinde bir hadisinde İstanbul’un mutlaka feth olunacağını belirtmekte, onu feth eden ordu ve komutanları övmektedir.Bu sözleri Emeviler, Abbasileri etkilediği gibi Osmanlıları da harekete geçirmiştir.
B-Siyasi Nedenler:
1.   Asya ve Avrupa’ya yayılmış Osmanlı devletinin ortasında bir engel olması
2.   Haçlıları genellikle Türklere karşı Bizans’ın tahrik etmesi
3.   Anadolu beyliklerini Osmanlı’ya karşı kışkırtması
4.   Osmanlı devletinde kardeş kavgalarını desteklemesi
5.   İstanbul’un yeniden Latinler tarafından alınmasını engellemek
6.   Balkanlarda ve Anadolu'da yapı> savaşlarda askerlerin karşıya geçirilmesinde yaşanan zorlukları ortadan kaldırmak
7.   İstanbul’un coğrafi ve jeopolitik konumu
8.   Osmanlı toprak bütünlüğünün sağlanmak istenmesi
9.   İstanbul’un önemli bir merkez olması
C-Ekonomik Nedenler:
Osmanlı devletinin coğrafi, iktisadi ve askeri durumunun gelişmesi için İstanbul’un alınması gerekli idi.Boğazların tam olarak kontrol altına alınmasıyla Karadeniz ticareti ele geçirilebilirdi.

FETİHTEN ÖNCEKİ İSTANBUL KUŞATMALARI
İstanbul tarih boyunca pek çok kez kuşatılmıştı.Ancak çok güçlü surlara sahip olması sebebiyle fethedilememişti.Kuşatan devletler sırasıyla şunlardır:
1)   Makedonya kralı Filip:M.Ö. 340 yıllarında bilinen ilk İstanbul kuşatmasıdır.
2)   Roma imparatoru Septinus Severis: M.Ö. 194
3)   İranlılar: M.S.616
4)   İran- Avar ittifakı: M.S. 626
5)   Emeviler: Müslümanlar ilk kez bu dönemde kuşattılar.
6)   Abbasiler:Müslümanlar tekrar İstanbul’u kuşattılar, Bizans haraca bağlandı.9. yy. kadar Abbasiler defalarca Bizans’ı kuşattı.
7)   Ruslar:864 yılında İstanbul’u kuşattılarsa da yenik olarak geri çekildiler
8)   Macarlar:959’da kuşattılar fakat yenildiler.
9)   Latinler:1204 yılında IV. Haçlı seferini İstanbul’a yaparak Bizans’a son verdiler. 1261 yılına kadar Latin krallığı eliyle İstanbul’u yönettiler.
10)   Rumlar:1261 yılında İznik Rum imparatoru VI. Mihael Paledogis tarafından İstanbul Latinlerden alındı.
11)   Venedik:1302 yılında Venedikliler tarafından kuşatılmış fakat alınamamıştır.
12)   Ceneviz:1348 yılında Galata’da yaşayan Cenevizliler İstanbul’a saldırmış fakat başarılı olamamıştır.
13)   Osmanlı:İlk kuşatma Yıldırım Beyazıt tarafından 1391’de yapıldı.Kuşatma dört kez tekrarlandı ve Anadolu hisarı yapıldı.Bunu Çelebi Mehmet ve II. Murad tekrarladı fakat çeşitli nedenlerle başarılı olunamadı.

İstanbul’un Fatih Dönemine Kadar Alınamamasının Sebepleri:
1.   Bizans’ın Avrupa devletleri tarafından roma imparatorluğunun devamı sayılması, kutsal şehir kabul edilmesi ve doğudaki son Avrupa kalesi olarak görülmesi
2.   Savunmaya elverişli konumu ve sağlam surlara sahip olması
3.   Karadan ve denizden kolayca yardım alabilmesi
4.   Bizans’ın İstanbul savunması konusunda çok deneyimli olması
5.   Devrin teknolojilerinin yetersiz olması
Fatih Döneminde Fethi Kolaylaştıran Etkenler:
1.   Bizans’ın eski gücünü kaybetmesi, ordu ve donanmanın zayıflaması
2.   Din, mezhep ve parti çatışmalarının olması
3.   Osmanlı ordusunda surları yıkabilecek yopların olması
4.   Fetih için yapı> hazırlıkların tam olması
Fetih için yapı> hazırlıklar:
1.   Karamanoğulları ile barış yapılması
2.   İstanbul boğazının en dar yerine Rumeli hisarının (Boğazkesen) yapılması
3.   Edirne’de şahi adıyla surları yıkabilecek büyük topların yapılması
4.   400 gemilik bir donanmanın yapılması
5.   Turhan Bey’in Mora’ya gönderilerek İstanbul’a yardımın engellenmesi
6.   Macarlarla üç yıllık anlaşma yapılması
7.   Eflak ve Sırbistan ile barış anlaşmasının yenilenmesi

Bizans’ın Hazırlıkları:

1.   Haçlı dünyasından yardım istendi.Bunun karşılığında Ortodoks ve Katolik kiliselerinin birleştirilmesi teklif edildi. Ancak Bizans halkı buna karşıydı.
Buna rağmen Papa ve Venedik’ten bir miktar asker geldi.Sakızlı Cenevizlilerden iki kalyon ve bir miktar asker geldi.Mora’dan, adalardan ve İspanya’dan bir miktar asker geldi.
2.   Surlar kuvvetlendirildi
3.   Rum ateşi her yere yerleştirildi.
4.   İstanbul’da bol bol yiyecek depolandı.
5.   Haliç zincir çekilerek kapatıldı.

İstanbul’un kuşatılması ve Fethi (6 Nisan- 29 Mayıs 1453)

Hazırlıklar tamamlandıktan sonra imparator Konstantin Dragezes’e elçi gönderilerek şehrin teslim edilmesi istendi.fakat teklif ret edilince 6 Nisan 1453’te kuşatma başladı.ordunun mevcudu 75 bin kadardı. Büyük toplarla surlar dövülüyordu. Bizans aldığı yardımlar sayesinde başarılı bir savunma veriyordu. Fatih 21-22 Nisan gecesi 72 parçalık donanmayı Tophaneden Kasımpaşa limanına, Haliç’e indirdi. Bizans ve Latin donanması topa tutuldu. Gittikçe gücünü kaybeden İstanbul 29 Mayıs 1453’te yapı> son saldırı ile alındı.Kuşatma 53 gün sürmüştür.Şehir fethedilince halka din ve mezhep özgürlüğü tanınmıştır. Ortodoks kilisesinin başına Katolik-Ortodoks birleşmesine karşı çıkan birisi getirildi. Amaç Avrupa Hıristiyan birliğinin oluşmasını engellemekti.

FETHİN SONUÇLARI


Fethin sonuçlarını Türk ve dünya tarihi açısından iki kısımda inceleyebiliriz.


Türk Tarihi Açısından Sonuçlar
1.   Osmanlı devletinin iki kıta arasındaki bütünlüğü sağlanmıştır.
2.   Boğazların savunması kolaylaşmıştır.
3.   Osmanlı tabi başkentine kavuşmuştur.Başkent Edirne’den İstanbul’a taşındı.
4.   Osmanlılar ve padişahların İslam dünyasındaki itibarı artmıştır.
5.   Osmanlıların yükselme dönemi başlamıştır.
6.   Ticaret yollarının denetimi Türklerin eline geçmiştir.


Dünya Tarihi açısından Sonuçları
1.   Türkler artık dünya siyasetinin ve Avrupa tarihinin vazgeçilmez unsuru haline geldi.
2.   Tarihi Bizans imparatorluğu sona erdi
3.   Ortaçağ sona erdi, Yeniçağ başladı.
4.   İstanbul’dan giden bilim ve sanat adamları İtalya’ya giderek Rönesans’ın başlamasını sağladılar.
5.   İpek yolu denetim altına alındığı için coğrafi keşiflere zemin hazırlandı.
6.   Tüm Ortodokslar himaye altına alınarak Avrupa’nın dini birliği önlendi.
7.   Avrupa devletleri İstanbul’da ilk sürekli elçilikler kurmaya başladılar.
8.   Büyük toplarla kalelerin yıkılabileceği görülmüş, dolayısıyla derebeylikler yıkılmış mutlak krallıklar kurulmaya başlamıştır.


Fethe Tepkiler
Bizans’ın ortadan kalkması Avrupa’da büyük tepkiye sebep oldu.Ancak Avrupa kendi arasında mücadele halindeydi. Ayrıca Varna ve Kosova savaşlarının etkisi hala korunuyordu.Bu sebeplerle Papanın haçlı seferi çağrısı cevap bulmadı.Papalık yıllık yas ilan etti.
En fazla tepki Venedik’ten gelmişti. Bunun sebebi çıkarlarının zedelenmesidir.Fatih tepkileri önlemek için aşağıdaki önlemleri aldı:
1.   Venediklilere ticaret serbestliği tanınmış.Osmanlı topraklarında serbest ticaret yapmaları kaydıyla 200 bin altın vergi alınmıştır.
2.   Ortodoks kilisesinin hakları aynen tanınmış, patrikhaneye yetkiler verilmiştir.
3.   Galata’daki Cenevizlilere ve Galata halkına güvence verilmiştir.

OSMANLI DEVLETİ KURULUŞ DÖNEMİ OLAYLARI VE PADİŞAHLAR

OSMAN BEY (1281-1326):

Osman Bey, Çobanoğulları’nın yıkılışına kadar onlara bağlı kaldı (1291). Bu tarihten itibaren Türkiye Selçuklularının uç beyi haline geldi.

Osman Gazi, Ahi Şeyhlerinden Edebali’nin kızı ile evlenmiştir. Ahiler, Osmanlıların Anadolu’da kabullenmesinde önemli rol oynamıştır.

Osman Gazi’nin ilk önemli başarısı İnegöl Tekfurunu mağlup ederek Karacahisar’ı alması olmuştur (1291).

Karacahisar merkez yapıldıktan sonra tekfurlar ile mücadele devam etmiştir. 1298’de Bilecik, Yarhisar, İnegöl, 1300 yılında ise Yundhisar ve Yenişehir ele geçirilmiştir.

Selçuklu sultanı III.Alaeddin Keykubat’ın İlhanlı hükümdarının yanına gitmesinden sonra Anadolu’da iktidar boşluğu doğdu. Bu durumdan faydalanan diğer beylikler gibi Osman Bey de bağımsızlığını ilan etmiştir (1299).

 

Koyunhisarı(Bafeon)Savaşı 1302:

Osman Bey’in genişlemesine karşı Bizans’ın Tekfurları ile anlaşıp birlik göndermesi ile bu savaş yapılmıştır.

Not: Osmanlı ile Bizans arası ilk savaştır.

Not: Osmanlı Kite kalesini, Bursa’nın kuzeyi hariç her yerini ve İzmit’i kontrol altına aldı.

Orhan Bey 1321’de Mudanya’yı aldı.

Osman Bey dönemindeki fetih hareketleri gönüllü Türkmen birlikleri ile gerçekleştirildi. Bu dönemde düzenli ordu yoktu.

Osman Bey zamanında ilk Osmanlı parası bastırıldı. Ancak devletin teşkilatlanması Orhan bey zamanında başladı.

ORHAN BEY (1326-1362):

Osman Bey’in vefatından sonra Orhan Bey Bursa’nın fethini tamamladı ve Bursa başkent yapıldı. Ekonomik yönden Osmanlı için önemli bir yer olmuştur.

Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329):

Akçakoca ve Abdurrahman Gazi; Kandıra, Aydos, Samandıra, Karamürsel kalelerini almışlardır.

Osmnalılar Üsküdar’a kadar gelmiştir ve Bizans bu durumda harekete geçecektir.

Sebepler:

*Osmanlı ilerleyişini durdurmak,

*Osmanlı’nın eline geçen kaleleri geri almak,

*Bizans, İznik’i Osmanlı kuşatmasından kurtarmak amacı ile son defa büyük bir ordu gönderdi.

Sonuçlar:

*Anadolu’da Bizans’ın etkinliği sona erdi ve Osmanlı daha etkili hale geldi.

*İznik teslim olmuştur (1331), daha sonra Gemlik ve İzmit de fethedilmiştir (1337).

Not: Bu gelişmelerden sonra Kocaeli yarımadası tamamen Osmanlı hakimiyetine girdi.

Not: Savaş alanlarına yakın olduğundan İznik bir süre Osmanlıya başkentlik yapmıştır.

1335 de İlhanlılar’ın İran’daki hakimiyetleri sona erdi. İlhanlıların yıkılışı Osmanlıların bağımsızlığını pekiştirdi. Çünkü Osmanlı İlhanlılara vergi vermekte idi.

Karesioğulları beyliğinin Osmanlı’ya katılması (1345):

*Karesi Bey’in ölümü ile karışıklıklar çıkması Osmanlı’nın bu olaya el koymasına neden oldu. Orhan bey bu beyliğin büyük bölümünü ele geçirdi (1345). 1360 yılında Çanakkale ve çevresi alınınca Karesi beyliği tam olarak Osmanlıya katılmış oludu.

Sonuçları:

    Osmanlıların Rumeli’ye geçişi kolaylaştı.

    Osmanlı Donanma sahibi oldu.

    Bu beyliğin komutanları Osmanlı hizmetine girdi.

    Osmanlı, Adalar Denizine (EGE’ye) ulaştı.

 

Orhan Bey döneminde; Marmara adaları (1352), Bolu ve Ankara (1354) Osmanlı toprağı oldu.

 

BALKANLARDAKİ GELİŞMELER:

1341 de III.Andranikos’un ölümü ile Bizans’ta taht kavgaları başladı. Kantakuzen önce Aydınoğ. (1344’e kadar) sonra Osmanlıdan yardım istedi. Bu istek Türklerin Rumeli’ye geçişini kolaylaştıracaktır. Kantakuzen Osmanlıya üs olarak Bolayır yakınlarındaki Çimpe kalesini üs olarak vermiştir.

 

I.MURAT DÖNEMİ (1362-1389):

I.Murat’ın hükümdarlığını tanımayan kardeşleri isyan etti. Bu karışık ortamdan faydalanan Karamanoğulları Ahileri kışkırtarak Ankara’nın elden çıkmasına sebep olmuştur. I.Murat Ankara’yı tekrar el geçirmiştir(1362).

I.Murat’ın oğlu I.Bayezid Germiyan-oğullarından bir kız ile evlendiği için çeyiz olarak Osmanlıya Kütahya, Tavşanlı, Emet, Simav verildi (1381). Osmanlı, Hamitoğulları ile komşu oldu.

Hamitoğullarından; Isparta, Yalvaç, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Karaağaç 80.000 altın karşılığında satın alındı (1381). Karamanoğulları ile sınır olundu.

Karamanoğulları Beyşehir’i aldı. Bu durum savaşa sebep oldu (1387). Savaşı Osmanlı kazandı. Not: Taraflar arasında ilk barış yapıldı. Osmanlı ile Karamonoğlu arasında ilk ilişkiler I.Murat devrinde başlamış oldu. Karamanoğulları, Anadolu’da Osmanlı üstünlüğünü tanımış oldu.

Bu dönemde Anadolu Türk birliği çalışmaları hızlandı ve beylikler Balkanlardaki savaşlar için Osmanlıya asker desteği yapmışlardır.

Bu başarılar Memlukların Osmanlıya elçi göndermesine sebep olmuştur. Bu olay Anadolu’da siyasi üstünlüğün Osmanlıya geçtiğine kanıttır.

Edirne’nin Fethi (1362):

Sazlıdere Savaşı ile Bizans ve Bulgar kuvvetlerini yenen Osmanlı Edirne’yi ele geçirmiştir. Daha sonra Gümülcine ve Filibe ele geçirildi.

Not: Edirne ve Filibe’nin alınması Makedonya’da bulunan Sırplarla, Bulgarlar ve Bizans’ın bağlantısını kesti. Bundan sonra Osmanlılara Balkan Fetihlerinin yolu açılmıştır.

Not: Orhan bey döneminde Maltepe Savaşı ile Bizans’ın Anadolu’daki etkinliği sona erdi. I.Murat döneminde Çatalca’ya kadar Bizans topraklarının Osmanlının eline geçmesi üzerine Bizans’ın dünya ile karadan bağlantısı kesilmiştir. Bizans dış dünya ile ilişkilerini deniz yollarıyla kurmak zorunda kalmıştır.

Sırpsındığı Savaşı (1364):

Sebepleri:

* Osmanlı’nın Edirne ve Filibe’yi alarak Balkanlar’da ilerlemeleri.

* Sırp ve Bulgarların isteği ile Papa’nın Hıristiyan milletleri savaş için teşvik etmesi.

* Bizans’ın kara bağlantısının kesilmesi üzerine Hıristiyan milletlerinden yardım istemesi.

* Türklerin Balkanlara kesin olarak yerleşme politikasına karşılık Haçlıların Türkleri Balkanlardan atmak istemesi.

- Papa’nın teşviki ile Macar Kralı Layoş’un liderliğinde Sırp, Bulgar, Eflak, Bosna kuvvetlerinden oluşan bir ordu Osmanlıya saldırdı.

Not: Savaşta ölenlerin çoğu Sırp olduğu için bu savaşa “Sırpların kırıldığı” anlamına gelen Sırpsındığı adı verilmiştir.

Sonuçları:

1.Osmanlıya karşı oluşturulan ilk Haçlı ittifakıdır.

2.Türklerin Balkanlardaki ilerlemesi hızlandı.

3.Savaş alanlarına yakın olan Edirne başkent oldu (1365).

4.Macarların Balkanlardaki etkisi azaldı. 1367 yılına kadar Trakya’nın fethi tamamlandı.

* Bulgarlar, Osmanlı hakimiyetini ve vergi vermeyi kabul etti (1368).

* Sırp kuvvetleri ise Meriç nehri kenarında yapılan Çirmen Savaşında Osmanlılara mağlup oldu. (1371)

* Sırplar vergi ve asker vermek şartıyla Osmanlı hakimiyetini tanıdılar (1374).

I.Kosova Savaşı (1389):

Sebepleri:

1.Osmanlı’nın Manastır, Sofya ve Niş’i alması.

2.Sırp, Boşnak, Hırvat, Arnavut ve Macar kuvvetleri Türklere karşı birleştiler.

* Lala Şahin paşa komutasındaki öncü kuvvetler Ploşnik denilen yerde Sırp ve Bosna kuvvetleri tarafından pusuya düşürüldü (1388).

* Haçlılar ile yapılan Kosova Savaşında Osmanlı galip gelmiştir (1389).

Sonuçlar:

1.I.Murat savaş meydanında gezerken bir Sırplı tarafından şehit edildi.

2.Osmanlılar tarafından Haçlılara karşı ilk büyük meydan savaşı kazanıldı ve Türklerin İslam dünyasındaki önemi arttı.

3.Balkanlarda Osmanlılar karşısında tek güç Macarlar kaldı.

4.Osmanlılar ilk defa bu savaşta sesinden faydalanmak amacıyla TOP’u kullandı.

5.Anadolu beylikleri ilk defa bu savaşta Osmanlıya yardımcı kuvvet gönderdi.

 

I.BAYEZİT(YILDIRIM) DÖNEMİ (1389-1402)

* Yıldırım Bayezid Osmanlı tarihinde ilk defa İstanbul’u karadan ve denizden kuşattı (1391). İkinci defa ise 1395 yılında kuşatmıştır. Boğazı kontrol altına almak için Anadolu hisarını yaptıracaktır. Haçlı kuvvetlerinin Bizans tarafından davet edilmesi ile Niğbolu kalesini kuşatmaları sonucu kuşatma kaldırıldı. Niğbolu savaşından sonra İstanbul tekrar kuşatıldı ve bu kuşatma 1401 yılının ortalarına kadar devam etti. Timur tehlikesinden dolayı Bizans’ın barış isteği kabul edildi. 1401 İstanbul Antlaşmasına göre;

* Osmanlıya verilen vergi 10bin düka altın olacak.

* İstanbul’da bir Türk mahallesi ve cami yapılacak,

* Türklerin davalarına bakmak için Kadı tayin edilecek. Müslümanlar ticaret için İstanbul’a girebilecek.

NOT: Osmanlı ile Bizans arasında imzalanan tek resmi antlaşmadır.

Balkanlardaki Gelişmeler:

Eflak Voyvodasının Macarlarla birleşerek  Osmanlı sınırlarına girmesi üzerine Yıldırım Rumeli’ye geçti (1392). Macarlar geri çekildi, Eflak beyi Osmanlılara vergi vermeyi kabul etti. Yıldırım Bulgar Krallığına son verdi (1393). Ayrıca Selanik Osmanlıların eline geçti (1394).

Niğbolu Savaşı (1396):

Nedenleri:

1.İstanbul kuşatması nedeni ile Bizans Avrupa’dan yardım istedi.

2.Papanın Hıristiyan dünyasını kışkırtması.

3.Osmanlı’nın, Bulgar krallığını alması ile Orta Avrupa’yı tehdit etmesi.

4.Osmanlıların Bosna ve Arnavutluk’a akınlar yaparak buralara yerleşmek istemesi.

Haçlı Ordusu: Macar, Fransa, İngiltere, İskoçya, Almanya, Hollanda, Avusturya, İtalya, İsviçre ve Güney Avrupa kuvvetleri.

Sonuçları:

1.Osmanlılar Avrupa’da büyük bir başarı elde etti. Bu başarı, Ankara savaşından sonraki karışık dönemde bile Balkanlarda isyan çıkmamasının sebebidir.

2.Mora Despotluğu Osmanlı egemenliğini tanımıştır.

3.Mısırdaki Abbasi halifesi Yıldırım Bayezid’i Anadolu sultanı ilan etmiştir.Bu durum Osmanlının Anadolu beylikleri üzerindeki etkisini arttırmıştır ve Türk birliğinin sağlanmasını kolaylaştırmıştır.

4.Eflak ve Bosna’ya akınlar yapılmış ve Bulgar krallığı tamamen son buldu.

Anadolu’daki Gelişmeler:

Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları ve Saruhanoğulları Osmanlıya bağlandı (1390).

Antalya alınarak Hamitoğulları Osmanlının eline geçti (1392).

Germiyanoğulları alındıktan sonra Kütahya merkezli Anadolu beylerbeyliği kuruldu.

Karamanoğulları’nın Osmanlılara Katılması:

I.Murat’ın şehit edilmesini fırsat bilen Karamanoğulları Osmanlı topraklarına saldırdı. 1391 de Yıldırm Bayezid Karaman Seferine çıkarak Karamanoğlu Alaeddin Ali Beyi mağlup etti ve aralarında barış yapıldı.

Yıldırım, Niğbolu Savaşı sırasında yeniden saldıran Karamanoğullarını Osmanlı topraklarına kattı (1397).

* 1392 de Candaroğulları, 1398 de Kadı Burhaneddin beyliği Osmanlı topraklarına katıldı.

* Malatya ve Elbistan Osmanlının eline geçti. Bundan dolayı Osmanlı-Memluk ilişkileri bozuldu.

Yıldırımın Anadolu Faaliyetlerinin Sonuçları:

* Anadolu Türk birliği büyük ölçüde sağlandı.

* Osmanlı Devletinin sınırları Fırat’a kadar genişledi.

* Batı ve Orta Anadolu Osmanlı egemenliğine girmiş, Timur ile Osmanlı devleti karşı karşıya geldi.

* Osmanlı Devleti ile Akkoyunlular, Memlükler ve Dulkadiroğulları’nın arası açılmıştır.

* Sahillerdeki beyliklerin Osmanlılara katılması Osmanlı denizciliğinin güçlenmesini sağlamıştır.

* Pontus Rum ile sınır olunmuştur.

Ankara Savaşı (1402):

* Timur’un batıya doğru yaptığı seferler sonucunda İran ve Irak ele geçirilmiş, Altınorda Devleti zayıflamış ve yıkılmıştır.

* Yıldırım Bayezid’den kaçan beyler Timur’a sığınmışlardır.

Sonuçları:

* Beylikler yeniden kuruldu (Anadolu Türk birliği bozuldu).

* Balkanlarda Türk ilerleyişi durdu.

* Bayezid’in çocukları arasında taht kavgaları başladı.

* Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi geçirdi.

* Fetret Devri başladı.

NOT: Osmanlı, sağlam devlet örgütü sayesinde kısa zamanda toparlanacaktır.

 

 

FETRET DEVRİ (1402-1413):

* Şehzade Musa tarafından İstanbul kuşatılmıştır.

* Hoşgörülü ve adil bir politika uygulanması Balkanlarda isyan çıkmasını önlemiştir.

* Avrupa’dan saldırı olmamasının sebebi Yüzyıl savaşlarıdır.

 

 

I.MEHMET (ÇELEBİ) (1413-1421):

* Devletin ikinci kurucusu kabul edilir.

* Anadolu Türk birliğini kurmak için çalışmalara başlandı.

* Şehzade Mustafa Çelebi, Bizans’ın da yardımı ile isyan etti, başarılı olamadı.

* Şeyh Bedreddin ayaklanması çıktı.Yakalandı ve idam edildi (1420). Dini ve Sosyal içerikli bir ayaklanmadır.

* Samsun ve civarı alındı. Böylece Akkoyunlular ve Karakoyunlular ile komşu olundu.

* Venedik ile deniz savaşı yapıldı fakat başarısız olundu.

 

II.MURAT (1421-1451):

* Mustafa çelebi isyan etti fakat tekrar başarısız oldu.

* Anadolu Türk birliği sağlanmaya çalışıldı. Aydınoğulları ve Menteşeoğullarının egemenliğine son verildi, Germiyanoğulları toprakları miras yolu ile Osmanlı Devletine katıldı.

* Osmanlı tarihinde üçüncü kez İstanbul kuşatıldı. Venedikliler ile savaşıldı.

* II.Murat, Haçlılar ile savaşmak istemedi. 1444’te Edirne-Segedin Antlaşması imzalandı.(Haçlılar ile imzalanan ilk antlaşmadır).

NOT: Osmanlı’nın bir yenilgi sonunda imzaladığı ilk antlaşmadır, II.Murat tahtı 13 yaşındaki oğlu II.Mehmet’e bıraktı.

NOT: Osmanlı tarihinde, imzalandığı halde uygulanmayan ilk antlaşmadır (Çünkü kısa bir süre sonra savaşlar yeniden başlayacaktır).

* Antlaşmadan sonra Osmanlı tahtına II.Mehmet geçti. Haçlılar bu fırsatı değerlendirmek için antlaşmayı bozarak saldırıya geçtiler. II.Murat devletin başına geçti ve 1444 Varna Savaşında Haçlıları yenilgiye uğrattı.

Not: Osmanlı’nın İslam dünyasındaki saygınlığı arttı ve Balkanlardaki hakimiyetin güçlenmesine sebep oldu.

* II.Murat Macarların önderliğinde oluşturulan Haçlı ittifakını II.Kosova Savaşında mağlup etti (1448).Sonuçlar:

*  Balkanlarda Osmanlı hakimiyeti kesinleşti.

* Dönüm noktasıdır. Haçlıların son taarruzu, Osmanlı’nın son savunmasıdır. (II.Viyana kuşatmasına kadar).

NOT: II.Murat, tahtı kendi isteği ile oğluna bırakan ilk Osmanlı hükümdarıdır. II.Murat iki kere tahta geçmiştir.

 

Daha geniş bilgi için buraya tıklayın..Padişahlar hangi savaşları ve antlaşmaları yapmışlar,nereleri fethetmişler ve daha fazlası ...

OSMANLI YÜKSELME DÖNEMİ

İstanbul’un Fethinden, Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümüne kadar olan dönemdir.

* II.Mehmet (Fatih)        1451-1481

* II.Bayezid 1481-1512

* I.Selim (Yavuz)           1512-1520

* I.Süleyman (Kanuni)   1520-1566 (46 yıl)

* II.Selim (Sarı Selim)   1566-1574

* III.Murat 1574-1595

FATİH SULTAN MEHMET DÖNEMİ

İstanbul’un Fethi (29 Mayıs 1453):

Sebepleri:

*Anadolu - Rumeli toprak bağlantısını kesmesi.

* Rumeli güvenliğinin sağlanmak istenmesi.

* Bizans entrikaları (Haçlı ittifakları, şehzade ve Anadolu beyliklerini kışkırtmaları)

* Stratejik bir bölge olması.

* Hz.Muhammed’in hadisindeki müjdeye ulaşmak istenmesi.

Osmanlı’nın Hazırlıkları:

* Bizans’a, Karadeniz’den gelebilecek yardımı engellemek için, Anadolu Hisarı’nın(Güzelce hisar) karşısına Rumeli Hisarı (Boğaz Kesen) yaptırılmıştır.

* Bizans’ın Silivri ve Vize kaleleri alındı.

* Büyük toplar döktürüldü.

* Surlara tırmanmak için tekerlekli kuleler yaptırıldı.

* Karaman oğulları itaat altına alındı.

* Balkan devletleri ile saldırmazlık antlaşmaları yapıldı.

Bizans’ın Hazırlıkları:

* Sur ve Kaleler yeniden elden geçirildi, tamir edildi.

* Haliç’in ağzı eski gemiler ve zincirlerle  kapatıldı.

* Grejuva (Rum Ateşi) denilen  silahların sayısı arttırıldı.

* Avrupa devletlerinden yardım istendi.

Kuşatmanın Gelişimi:

- 72 parça gemi karadan haliç’e geçirildi.

- 53 günlük kuşatmadan sonra alındı.

Surlara Türk bayrağını ilk diken Ulubatlı Hasan oldu.

Sonuçlar:

Türk Tarihi Bakımından:

* II. Mehmet “Fatih” unvanını aldı.

* İstanbul, Osmanlı’nın Başkenti oldu.

* İstanbul boğazı  ve Karadeniz ticaret yolu Osmanlı’nın eline geçti.

* Rumeli’nin güvenliği sağlandı.

* Anadolu ve Rumeli’nin bağlantısı sağlandı.

* Osmanlı Kuruluş Dönemi bitti, Yükseliş dönemi başladı.

Dünya Tarihi Bakımından:

* Doğu Roma yıkıldı.

* Doğu Ticaret yolları Osmanlı eline geçtiği için Avrupalılar yeni yollar aradı ve Coğrafi keşiflere sebep oldu.

* Rönesans hareketlerine zemin hazırladı.           * Surların yıkıla bileceği anlaşıldı. Avrupa’da feodalite zayıfladı. Krallıklar güçlendi.

* Ortodoksluk Osmanlı himayesine girdi.

* Orta çağ sona erdi, Yeni çağ başladı.

* Avrupalı devletler, İstanbul’da ilk sürekli elçiliklerini kurdu.

Balkanlarda (Rumeli) Alınan Yerler:

* Sırbistan ( Belgrat hariç)   1459

* Mora Yarımadası               1460

* Eflak ve Boğdan                1462-1476

* Bosna-Hersek                    1463-1465

* Arnavutluk                         1479

Not: Bu devirde Osmanlı sınırı Balkanlarda Tuna Nehrine kadar ulaştı.

Anadolu da Alınan Yerler:

* Amasra (Cenevizlilerden)     (1459)

* Sinop (Candaroğulları)          (1460)

* Trabzon, Trabzon Rum İmparatorluğu sona erdi   (1461)

* Konya ve Karaman (Karamanoğulları) (1466)

Otlukbeli Savaşı (1473):

* Osmanlı X Akkoyunlu

Sebepleri:

* Uzun Hasan’ın Karamanoğullarına yardım etmesi.

* Akkoyunlular’ın Venediklilerle anlaşması.

* Akkoyunlular’ın Osmanlı’dan Sivas ve Trabzon’u istemesi.

* Fatih’in, doğu sınırının güvenliğini sağlamak istemesi.

Sonuçları:

* Osmanlı kazandı.

* Doğu Anadolu’nun güvenliği sağlandı.

* Akkoyunlu’nun yıkılmasına zemin hazırlandı.

Denizlerdeki Faaliyetler:

  • Ege Adaları: Limni, Eğriboz, Taşoz, Semadirek, İmroz, Midilli.
  • Yunan Adaları: Kefalonya, Ayamavra, Zanta adaları.
  • Kırım’ın Fethi (1475): Karadeniz Türk gölü oldu.
  • Rodos kuşatması ve Otranto’nun fethi (1480).

Osmanlı Venedik Savaşları (1463-1479):

İmtiyazlar Antlaşması (1479):

  1. Her iki taraf aldıkları yerleri geri verecek.
  2. Kroya ve İşkodra kaleleri Osmanlılarda kalacak.
  3. Arnavutluk, Mora, Dalmaçya kıyılarının bir kısmı Venediklilere bırakılacak.
  4. Venedik yıllık vergi ve savaş tazminatı ödeyecek. Buna karşılık;

-                  Venedik, İstanbul’da balyoz (elçi) bulundurabilecek.

-                  Venedik, Osmanlı sularında serbest ticaret yapabilecek.

-                  Osmanlıdaki Venediklilerin davalarına kendi hakimleri bakacak.

-                  Venedik bayrağı taşıyan gemilere saldırılmayacak.

NOT: İlk imtiyazlar Fatih tarafından ticareti geliştirmek ve Hıristiyan birliğini parçalamak amacıyla Venediklilere verildi.

Diğer Gelişme ve Özellikler:

  • Osmanlı yükseliş dönemine girmiş ve imparatorluk olmuştur.
  • Mevcut kanunlar toplanıp Kanunname-i Ali Osman (Fatih Kanunnamesi) çıkarılmıştır.
  • Buna göre devletin devamı için “kardeş katline” izin verilmiştir.
  • Böylece devlet merkeziyetçi bir yapıya kavuşmuştur.
  • Divana padişah yerine sadrazam başkanlık yapmaya başlamıştır.
  • Fatih camii ve yanına Sahn-ı Seman Medreseleri inşa edilmiştir.
  • Klasik Osmanlı mimari üslubu ortaya çıkmıştır.
  • Cülus Bahşişinin dağıtılması gelenek haline gelmiştir.
  • İlk altın para bastırıldı.

II.BAYEZİD DÖNEMİ

Cem Sultan Olayı:

Fatih’in ölümünden sonra küçük oğlu Cem sultanın Bursa’da hükümdarlığını ilan etmesi ile bu sorun ortaya çıktı. II.Bayezid’e yenilen Cem önce Memluklara sonra Rodos (Saint Jean) şövalyelerine sığındı ve oradan Papa’ya teslim edildi. 1495 yılında ölmesi ile sorun kendiliğinden çözüldü.

NOT: Cem Sultan olayına; Memluklar, Karaman beyleri, Dulkadiroğulları, Rodos Şövalyeleri ve Papalık karıştığı için sorun devletlerarası (uluslar arası) bir soruna dönüşmüştür. Bu olayı öteki şehzade olaylarından ayıran en önemli özellik budur.

NOT: 1483’te Cem Sultan olayına karışan, Aksaray’da yaşayan Karaman beyleri İstanbul’a sürüldüler. Böylece İstanbul’daki Aksaray semti oluştu. İstanbul’da Müslüman sayısı arttı ve Karaman beyleri denetim altında tutulmaya başlandı.

Karamanoğulları’nın Yıkılması (1483):

Karamanoğullarına kesin olarak son verildi.

Boğdan’ın Fethi’nin Tamamlanması (1484):

Kili ve Akkerman alınarak Boğdan’ın fethi tamamlanmıştır.

NOT: Böylece Kırım ile kara bağlantısı sağlanmış ve Lehistan ile ilk ilişkiler başlamıştır.

Osmanlı-Memluk Savaşları (1485-1491):

Sebepleri:

*   Fatih zamanından beri devam eden Hicaz su yolları meselesi.

*    Cem Sultan’ı kışkırtmaları.

* Ramazan ve Dulkadiroğulları üzerinde hakimiyet mücadelesi.

*    Karamanoğulları’nı desteklemeleri.

* Hindistan’dan gönderilen hediyelere Memlüklerin el koymaları.

- Savaşlardan kesin bir sonuç alınamamıştır. Ramazanoğulları beyliği toprakları Harameyn Vakıf toprağı olduğu için Memlüklü nüfuzuna bırakılmıştır.

Osmanlı-Venedik Savaşları (1499-1502):

Osmanlı; Modon, Koron, İnebahtı ve Navarin’i almıştır.

Osmanlı-İran ilişkileri:

Şah İsmail 1502’de Akkoyunlu devletini yıkarak Şii-Safevi devletini kurmuştu. Şah İsmail’in Anadolu’ya gönderdiği adamlar ayaklanmalar çıkarmıştır. (Şahkulu isyanı uzun süre bastırılamadı).

Şehzade Selim’in İsyanı: Trabzon Sancak beyi Yavuz, Rumeli’de sancak beyliği istemişse de verilmemiş ve isyan etmiştir. Başarılı olamamış fakat ordunun (yeniçerilerin) hayranlığını kazanmıştır. Ordunun baskısı üzerine II.Bayezid Yavuz’u tahta geçirmek zorunda kalmıştır.

 

YAVUZ SULTAN SELİM

Şehzadeler Sorunu

Yavuz, kardeşleri ve yeğenlerini ortadan kaldırarak rakipsiz olarak tahtta kaldıktan sonra asıl amacı olan Safevi tehlikesini önlemek için sefere çıkmıştır.

Çaldıran Savaşı (1514):

Şah İsmail’in Anadolu’da Şiiliği yayması ve isyanlar çıkarması karşısında İran üzerine bir sefer düzenleyen Yavuz, Çaldıran’da teknik üstünlüğünün de etkisi ile büyük bir zafer kazanmıştır.

Sonuçları:

* Sefevi tehlikesi ve Şii tehdidi bir süre için engellendi.

* 1515 Turnadağ Savaşı ile Dulkadiroğullarına son verildi.

NOT 1: Anadolu Türk birliği kesin olarak sağlanmıştır.

NOT 2: Memluklar ile sınır komşusu olundu.

Osmanlı-Memluk Savaşları (1516-1517):

Sebepleri:

* Memlukların Safevi ile iş birliği yapması.

* Ramazanoğulları üzerinde hakimiyet mücadelesi.

* Yavuz’un İslam dünyasında birliği sağlamak istemesi.

* Baharat yolunu ele geçirmek istemesi.

Sonuçları:

* 1516 Mercidabık, 1517 Ridaniye savaşları ile Suriye, Filistin, Kudüs, Mısır ve savaşılmadan Hicaz ele geçirildi.

* Memluklar yıkıldı.

* Halifelik Osmanlılara geçti.

* Osmanlı devlet yönetiminde dini özellik önem kazandı. Teokratik bir yapıya kavuşmuştur.

* Çok büyük ganimetler elde edilmiş ve hazine altın ile dolmuştur.

* Baharat yolu Osmanlı’nın eline geçmiştir.

* Kutsal emanetler Osmanlı koruyuculuğuna geçmiştir.

* İslam dünyasında birlik sağlanmıştır.

* Venedikliler Kıbrıs için ödediği vergiyi Osmanlıya ödemeye başlamıştır.

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ

İç İsyanlar:

* Canberdi Gazali İsyanı (1521): Şam-Siyasi

* Ahmet Paşa İsyanı (1524)  : Mısır-Şahsi

* Baba Zünnun İsyanı (1526): Yozgat-Ekonomik

* Kalenderoğlu İsyanı (1527): Karaman-Dini

BATI SEFERLERİ:

Belgrat’ın Fethi (1521): Orta Avrupa’nın kapıları Osmanlılara açılmıştır.

Mohaç Meydan Muharebesi (1526):

Macar Kralı Layoş’un çalışmaları sonucu Kanuni sefere çıkarak Macaristan’ı Osmanlıya bağladı. Erdel beyi Yanoş, Macar kralı yapıldı.

NOT: Bu durum Osmanlı-Avusturya ilişkilerinin bozulmasına sebep olacaktır.

I.Viyana Kuşatması (1529):

Ferdinand’ın Yanoş’un krallığını kabul etmeyerek saldırması üzerine Kanuni yeni bir sefere çıktı.

NOT: Ferdinand karşısına çıkmayınca Viyana’yı kuşatmış fakat ordunun hazırlıksız olması ve kış mevsiminin gelmesi ile başarılı olunamamış.

Alman Seferi (1532):

Ferdinand’ın tekrar Macaristan’a saldırması üzerine meseleye köklü çözüm bulmak amacıyla Kanuni, Şarlken üzerine sefere çıkmıştır. Karşısına hiçbir ordu çıkmamıştır. Ferdinand’ın barış teklifini İran sorunu yüzünden kabul etmiştir. 1533 İstanbul Antlaşmasına göre:

* Ferdinand Yanoş’un Macar krallığını kabul edecek.

* Avusturya kralı protokolde Osmanlı sadrazamına eşit sayılacak.

* Avusturya yıllık vergi ve savaş tazminatı ödeyecek.

NOT: Avusturya ile yapılan ilk antlaşmadır. Osmanlı Avusturya’ya üstünlüğünü kabul ettirmiştir.

Macaristan’ın Osmanlı Topraklarına Katılması (1541):

Ferdinand, Yanoş’un oğlu Sigismund’un Macar krallığını kabul etmeyerek saldırınca sefere çıkan Kanuni Macaristan’ı 3 parçaya bölmüştür.

 

Zigetvar Seferi (1566):

Ferdinand’ın yerine geçen oğlu Maximilyen’in saldırısı üzerine Kanuni 13. ve son seferine çıkmıştır. Kale fethedilmeden bir gün önce ölmüş, kalenin fethini gerçekleştiren Sokullu Mehmet Paşa sefere devam etmeyerek geri dönmüştür.

FRANSA İLE İLİŞKİLER:

Kanuni, Şarlken’in Avrupa’da tek güç olmasını engellemek amacı ile bir taraftan Reform hareketlerini destekler iken diğer taraftan yaptığı seferler ile Fransa Kralı Fransuva’yı kurtarmış ve hatta Şarlken karşısında güçlü tutabilmek için ekonomik ayrıcalıklar verilmiştir.

1535 Kapitülasyon Antlaşmasına göre;

* Fransızlar Osmanlı sularında serbestçe ticaret yapabilecek.

* Fransız tüccarlardan düşük gümrük vergisi alınacak.

* Osmanlı ülkesindeki Fransızların kendi aralarındaki davalara Fransız hakimler bakacak.

* Osmanlı vatandaşları ile sorun yaşarlar ise Osmanlı mahkemeleri bakacak fakat tercüman bulundurabilecekler.

* Aynı haklardan Osmanlı devleti de yararlanabilecek.

*** Bu antlaşma iki hükümdar hayatta kaldığı sürece geçerli olacak.

NOT: 1740 yılında I.Mahmut zamanında kapitülasyonlar sürekli hale getirilmiştir.

Osmanlı-İran ilişkileri (1534-1555):

* Kanuni’nin Avrupa ile ilgilenmesinden faydalanan İran, sınırda karışıklıklar çıkarmıştır. İran üzerine 3 sefer düzenleyen Kanuni İran’ı ortadan kaldırmayı düşünürken gelen elçiler ile antlaşma yapmaya razı olmuştur.

1555 Amasya Antlaşması:

Bağdat, Nahcıvan, Erivan Osmanlıya kalmıştır.

NOT: İran ile yapılan ilk resmi antlaşmadır.

HİNT DENİZ SEFERLERİ (1538-1553):

Hint Müslümanlarının yardım isteği, bölgedeki Portekiz üstünlüğüne son vermek, Kızıldeniz’de yeniden üstün konuma gelebilmek için 4 sefer düzenlenmiştir. 1538-Hadım Süleyman Paşa, 1551-Piri Reis,1552-Murat Reis, 1553-Seydi Ali Reis seferleri gerçekleştiren kaptanlardır.

* Seferlerden istenilen başarı elde dilememiştir.

Bunun sebebi:

-                  Osmanlı kaptanlarının tecrübesizliği,

-                  Donanmanın okyanuslara dayanıklı olmaması,

-                  Hint Müslümanlarından gereken desteğin alınamaması,

* Yemen, Aden, Arap yarımadası, Maskat hakimiyet altına alınmış. Kızıldeniz ve Basra körfezi Osmanlı denetimine alınmıştır.

DENİZLERDEKİ GELİŞMELER:

Rodos’un Fethi (1522): Ege denizinin güvenliği sağlandı.

Cezayir’in Alınması (1533): Barbaros’un Kaptan-ı Derya olması ile savaşılmadan Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Prevze Deniz Zaferi (1538): Şarlken’in oluşturduğu Andrea Dorya komutasındaki Haçlı donanması mağlup edilmiştir. Akdeniz Türk gölü olmuştur.

Nis Seferi (1543): Fransa’ya yardım amacı ile mücadele edilmiştir.

Trablusgarb’ın Fethi (1551): Sen Jan Şövalyelerinden Turgut Reis almıştır.

Cerbe Savaşı (1559):

Turgut reis ile Andrea Dorya arasında oldu. İspanyolların elindeki Cerbe adası alındı.

Malta Kuşatması (1565): Sen Jan Şövalyelerinin elinde olan ada kuşatılmışsa da Turgut Reis’in şehit düşmesi üzerine kuşatma kaldırılmıştır.

 

SOKOLLU MEHMET PAŞA (1564-1579):

Sakız Adasının Fethi (1568): Cenevizlilerden Piyale Paşa almıştır. Ege’deki Türk hakimiyeti pekişti.

Yemen’in Fethi (1568-1570): Koca Sinan paşa yeniden almıştır.

Kıbrıs’ın Fethi (1571): Venediklilerden Kıbrıs’ın alınmasıyla Doğu Akdeniz tamamen Osmanlı egemenliğine girmiş, İnebahtı Savaşına sebep olmuştur.

İnebahtı Savaşı (1571): Venedik öncülüğündeki Haçlı donanmasıyla yapılan savaşta Osmanlı donanması imha edilmiş, fakat altı ay içinde yeni bir donanma inşa edilmiştir.

Tunus’un Fethi (1574): Osmanlı’nın İnebahtı bozgunundan sonra Akdeniz’de üstünlüğünü devam ettirdiğinin anlaşıldığı savaştır. İspanyollardan alınmıştır.

Lehistan’ın Osmanlı Himayesine girmesi (1575): Erdel Prensini kral seçtiren Sokullu, böylece Lehistan’ı himaye altına almış oldu.

Vadi’üs Seyl Savaşı: Fas Osmanlı himayesine girmiş, Kuzey Afrika’nın fethi tamamlanmıştır. Portekizliler denizlerdeki üstünlüklerini İngilizlere kaptırmışlardır.

KANAL PROJELERİ

Don-Volga Kanal Projesi

* Ruslar’ın Karadeniz’e inmelerini ve Kırım’a saldırmalarını önlemek.

* Kafkas hanlıklarını hakimiyet altına almak.

* Orta Asya Türkleri ile doğrudan irtibata geçmek.

* İpek yolunu canlandırmak.

* İran’ı kontrol altında tutmak,

amaçları ile yapılmak istenmişse de tamamlanamamıştır.

NOT: Ayrıca bu dönemde gündeme gelen Süveyş ve Marmara kanal projeleri de gerçekleştirilememiştir.

 

 


Anadolu Selçuklu Devleti Kuruluş Dönemi:

Hatırlayacağınız gibi, Türkmenlerin Anadolu’ya göçleri 11. yüzyılda başlamış ve 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra daha da artmıştı. Alp Arslan’ın ölümünden sonra Anadolu’ya giren akıncı komutanlardan Kutalmışoğlu Süleyman ve kardeşi Mansur, Konya’dan İznik’e kadar olan bölgeyi ele geçirdi. 1075’te Bizans İmparatorluğu’nun önemli kentlerinden biri olan İznik’i aldı ve kendine merkez yaptı. Bu önemli fetihlerden sonra 1077’de Abbasi halifesinin onaylaması ile Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuş oldu.

Süleyman Şah:

Bağımsızlığını ilan eden ve melik ünvanını alan Süleyman Şah, Orta Anadolu’da yaptığı fetihleri genişleterek Suriye’ye yöneldi. 1084’te Antakya’yı aldı. Antakya’nın alınması Süleyman Şah’ın İslam dünyasındaki prestijini daha da arttırdı. Süleyman Şah’ın Suriye’ye doğru ilerlemesi Suriye Melik’i Tutuş’un keyfini kaçırdı (Suriye Selçuklu Meliki Tutuş, Alp Arslan’ın Melikşah’tan sonraki ikinci oğludur). Bu iki büyük Selçuklu soylusunun ordusu 1086’da Halep yakınlarında karşı karşıya geldi.
Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın Kökeni

Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın uzaktan akrabasıdır. Şöyle ki, Süleyman Şah, Selçuk Bey’in oğlu Arslan Bey’in oğlu Kutalmış’ın oğludur. Alp Arslan ise, Selçuk Bey’in diğer oğlu olan Mikail’in oğlu Çağrı’nın oğlu’dur. Yani hem Süleyman Şah hem de Alp Arslan Selçuk Bey’in dördüncü kuşak torunlarıdır. Selçuklularda, ülke ve devlet tüm hanedanın ortak malı olduğu için, Alp Arslan’ın uzaktan kuzeni olan Süleyman Şah, ülke yönetiminde söz sahibi bir komutan olmuş ve Anadolu’nun fethinde görev almıştır.

Süleyman Şah’ın ordusu kısa süre içinde dağıldı. Süleyman Şah, sonuna kadar savaştı ve yenileceğini anlayınca canına kıydı. Alp Arslan oğlu Tutuş’un Kutalmışoğlu Süleyman’ın ölüsü başında bütün soyumuza acı çektirdik” diye ağladığı, yas ilan ettiği, Süleyman Şah’ın ölüsünü kaldırıp namazını kaldırdığına dair rivayetler vardır.

Süleyman Şah’ın mezarı bugün Suriye’dedir. Mezarının başında bir Türk bayrağı çekilidir ve sürekli olarak bir Türk askeri nöbet tutmaktadır.

Süleyman Şah’ın ölümünden sonra Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah, Anadolu Selçuklu Devleti’ni doğrudan kendine bağladı ve Süleyman Şah’ın oğullarını başkent Isfahan’a götürdü ve onları orada yaşmaya mecbur etti. 1092 yılında Melikşah’ın ölümü ile Süleyman Şah’ın büyük oğlu I. Kılıç Arslan Isfahan’dan İznik’e kaçtı ve Anadolu Selçuklu tahtına oturdu.

I. Kılıç Arslan:

I. Kılıç Arslan Anadolu’daki egemenliğini genişletmek için mücadele etti. İzmir yöresine egemen olan Çaka Bey’i öldürüp kızıyla evlendi ve Ege bölgesine egemen oldu. Bizans saldırılarını önledikten sonra Orta Anadolu’ya yöneldi ve Danişmentlilerin elindeki Malatya’yı kuşattı. Ancak, kuşatma devam ederken Haçlı ordularının Anadolu’ya girdikleri haberini aldı. Bunun üzerine hızla İznik’e döndü. Haçlıların 1096’da İznik’i, 1097’de Eskişehir’i almaları üzerine iç kesimlere çekildi. Başkenti Konya’ya taşıdı ve Haçlılara karşı çete savaşları vermeye başladı. Çete savaşları vermesinin nedeni Haçlılara karşı koyabilecek büyüklükte ordusu olmamasıdır. I. Kılıç Arslan vur-kaç taktiklerini başarı ile uyguladığı bu çete savaşları ile Haçlı ordularını iyice yıprattı. Daha sonra, Danişmenlilerle ittifak kurarak bir Haçlı ordusunu yendi. Haçlı tehlikesi geçtikten sonra yeniden sefere çıkan I. Kılıç Arslan, doğuya sefer çıktı. Önce Danişmentlilerden Malatya’yı aldı, sonra Suriye’ye yöneldi ve Musul’u ele geçirdi. Bunun üzerine Büyük Selçuklu Sultanı Mehmet Tapar, I. Kılıç Arslan’ın üzerine bir ordu gönderdi. Habur Irmağı kıyılarında yapılan savaşı I. Kılıç Arslan kaybetti ve atı ile Habur Irmağını geçerken sulara kapıldı ve boğuldu (1107).

I. Mesud:

I. Kılıç Arslan’ın ölümü ile kısa süreli bir taht kavgası yaşandı. 1110 yılında, büyük oğlu Melikşah, 1116’da ise küçük oğlu Danişmentlilerin yardımı ile I. Mesud Anadolu Selçuklu tahtına çıktı. I. Mesut Bizanslılara karşı başarılı savaşlar yaptı. Anadolu’da Danişmentlilerin üstünlüğüne son verdi. 1147’de II. Haçlı ordusunu Ceyhan Irmağı kıyısında bozguna uğrattı. 1155 yılında başkent Konya’da öldü. I. Mesud zamanında Anadolu’da önemli eserler yapıldı.

II. Kılıç Arslan:

I. Mesud’un ölümünden sonra oğlu II. Kılıç Arslan tahta çıktı. II. Kılıç Arslan hükümdarlığının ilk yıllarında kardeşleri ile taht kavgası yapmak zorunda kaldı. Onları yendi ve ülkede güvenliği sağladı. Bizans ile anlaşarak batı sınırını güvence altına aldı. Daha sonra doğuya yönelerek Danişmentliler beyliğini tamamen ortadan kaldırdı. 1157 yılında Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılması üzerine Büyük Sultan” ünvanını kullanmaya başladı. Bizanslılar Anadolu Selçuklularının giderek güçlenmesi ve Türkmen akınlarının artması üzerine anlaşmayı bozdu. Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos büyük bir ordu ile Anadolu Selçuklularının üzerine yürüdü. 1176 yılında Denizli yakınlarında yapılan Miryokefalon Savaşı’nda Bizanslılar yenildi. I. Manuel Komnenos esir düştü. II. Kılıç Arslan, savaş tazminatı ödemek ve Selçuklulara biraz toprak vermek koşulu ile imparatoru serbest bıraktı.

II. Kılıç Arslan

Bu yenilgi ile, Bizanslılar Türkleri artık Anadolu’dan atamayacaklarını anladılar. II. Kılıç Arslan, Miryokefalon zaferinden sonra Anadolu’da fetihlere devam etti. II. Kılıç Arslan Anadolu Selçuklu Devleti’ni güçlü ve büyük bir devlet haline getirmişti ama kendisi daha ölmeden oğulları taht kavgalarına başladılar. Tam da o sırada III. Haçlı orduları Anadolu’ya girmişti. Haçlılar, II. Kılıç Arslan ile anlaşma yaparak Anadolu’yu pas geçtiler. II. Kılıç Arslan 1192’de öldü. 

Yükeseliş Dönemi

Hatırlayacağınız gibi, Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı II. Kılıç Arslan Haçlılara ve Bizanslılara karşı başarılı savaşlar vermiş bir hükümdardı. Kendisi daha ölmeden oğulları taht kavgası yapmaya başladılar. 1192’de ölünce oğulları arasındaki bu kavga iyice arttı. İşin kötüsü, II. Kılıç Arslan’ın on bir tane oğlu vardı. Bu on bir kardeş arasındaki taht savaşını kazanan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, tahta oturdu. Oturdu ama taht pek rahat değildi. Çünkü kardeşlerinden bazıları hala hayattaydı ve I. Gıyaseddin’i tahttan indirmeyi bir kere kafalarına koymuşlardı. Hatta, bir ara I. Gıyaseddin, tahtı kardeşi II. Süleyman Şah’a kaptırdı. Ama kaptırdığı gibi geri aldı ve 1204 yılında ikinci kez tahta çıktı. Bu krizi atlatan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, ülkesinde huzuru sağladı. Bu tarihten itibaren, Anadolu Selçuklu Devleti büyük bir gelişme dönemine girdi. I. Gıyaseddin büyük fetihler yaptı. Trabzon Rum İmparatorluğunu yendi. Bu zafer ile Anadolu Selçukluları, Karadeniz’e çıkan bir ticaret yoluna sahip oldular. Bundan sonra Gıyaseddin, güneye yöneldi Antalya’yı fethederek Anadolu Selçuklu topraklarına kattı.

Antalya I. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Anadolu Selçuklu Devleti tarafından Bizanslılardan alınmıştır. I. Gıyaseddin burada bir donanma kurdu. Böylece Selçuklular ilk kez denizciliğe başladılar. Antalya, bu dönemde Anadolu’nun en önemli ihracat ve ithalat limanı haline geldi.

Anadolu Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev, yaşamının son yıllarında, İznik Kralına savaş açtı. Eğer hatırlarsanız, İznik Krallığı 4. Haçlı Seferi sırasında Haçlıların İstanbul’u işgal etmesi üzerine İznik’e kaçan Bizans imparatoru tarafından kurulmuştu. 1211 yılında yapılan bu savaşta I. Gıyaseddin Keyhüsrev şehit düştü.

Keyhüsrev’in ölümü üzerine yerine oğlu I. İzzeddin Keykavus geçti. Keykavus, babasının fetihlerini devam ettirdi. Onun döneminde Sinop alındı ve ticaret limanı haline getirildi. Ermenileri ve Trabzon Rum İmparatorluğunu vergiye bağladı. 1220 yılında Eyyubiler üzerine yaptığı bir sefer sırasında öldü. Yerine kardeşi I. Alaeddin Keykubad geçti.

Tarihçiler, I. Alaeddin Keykubad dönemini Anadolu Selçuklularının en parlak dönemi olarak kabul ederler. Keykubad tahta çıktığı sırada Moğollar Anadolu’yu istila etmeye başlamışlardı. O da bu tehlikeye karşı çeşitli önlemler aldı. Önemli şehirlerin kalelerini onardı. Konya, Kayseri ve Sivas gibi önemli şehirlerin etrafına yeni surlar yaptırdı. Bir yandan Moğollarla dostluk ilişkisi kurmaya çalışırken, bir yandan da onlara karşı Eyyubilerle ittifak kurdu. Bu sırada Alanya kalesini alarak kendine kışlık merkez yaptı. Keykubad, devletin sınırlarını kuzeyde de genişletti. Sinop’ta hazırladığı donanmayı Karadeniz’in kuzeyindeki Kırım’a göndererek burada bir liman elde etti. Böylece Anadolu Selçuklu Devleti’nin Anadolu dışında da bir toprağı olmuş oldu. Doğuda ise, 1230 yılında Harezmşahları ‘Yassı Çimen Savaşı’nda yendi. Erzincan’ı alarak Mengücek devletine son verdi. Doğu Anadolu’da daha bir çok yeri denetim altına aldı. Ancak, hem Moğollara karşı yeni önlemler almaya çalıştığı hem de Eyyubilere karşı bir sefere hazırlandığı sırada zehirlendi ve öldü.

I. Alaeddin Keykubad döneminde Anadolu Selçuklu Devleti, ekonomik, siyasal ve kültürel açıdan en parlak dönemini yaşadı. Anadolu’da siyasi birliği büyük ölçüde sağladı. Bu başarılarından ötürü halk kendisine Uluğ Keykubad” (Büyük Sultan) adını vermişti.

Dağılma Dönemi

1237’de I. Alaeddin Keykubad’ın zehirlenerek öldürülmesi üzerine 16 yaşındaki oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçti. Ancak babası gibi başarılı olamadı. Zamanının çoğunu sarayda geçiren II. Gıyaseddin Keyhüsrev, devlet işlerini veziri Saadettin Köpek’e devretti. Özellikle onun döneminde ortaya çıkan iki önemli olay Anadolu Selçuklu Devleti’ni dağılma ve parçalanma sürecine soktu. Bu olaylar 1240’daki Baba İshak Ayaklanması ve 1243’deki Kösedağ Savaşı’dır.

Baba İshak Ayaklanması

1240 yılı başlarında, Baba İshak adı verilen bir derviş önderliğinde göçebe Türkmenler, Anadolu Selçuklu Devleti’ne karşı dev bir ayaklanma başlattılar. Baba İshak Konya’daki Anadolu Selçuklu sultanının ve adamlarının kafir olduğunu söylüyordu ve halkı onlara karşı isyan etmeye çağırıyordu. Ayaklanma Doğu Anadolu’da başladı ve tüm ülkeye yayıldı. İsyancı Türkmenler Amasya ve Sivas gibi önemli kentleri ele geçirdiler. Ayaklanma öylesine büyüktü ki, neredeyse bütün Türkmenler bu ayaklanmaya katılmışlardı. Hatta, bir ara Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev korkarak Konya dışında bir yere kaçtı. Ayaklanmayı bastırmak üzere gönderilen Selçuklu komutanı Amasya’ya girdi ve Baba İshak’ı yakalayıp kale burcuna astı. Ama isyanı bastıramadı. Aksine isyan daha da büyüdü. Sivas’tan gelen yeni isyancılar Amasya’ya gelip bu komutanı yakalayıp astılar. İsyancı Türkmenler durmaksızın Konya’ya ilerlediler. Ancak, İsyancılar Kırşehir’in Malya Ovası’nda yeni bir Selçuklu ordusu ile karşılaştılar. Çocuklar hariç, kadınlı erkekli bütün isyancı Türkmenler kılıçtan geçirildi ve böylelikle isyan bastırıldı. İsyan bastırıldı ama Anadolu Selçuklu Devleti’ni fena halde yıpratmış oldu.

Kösedağ Savaşı

Baba İshak ayaklanmasının Anadolu Selçuklu Devleti’ni iyice zayıflattığını gören Moğollar, fırsat bu fırsat”deyip Anadolu’yu işgal etmeye karar verdiler. Moğol ordular Doğu Anadolu’ya girerek önce Erzurum’u işgal ettiler. Daha sonra, Selçuklu ordusu ve Moğol ordusu Sivas’ın doğusundaki Kösedağ’da karşı karşıya geldiler. II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in komutasındaki Selçuklu ordusu, sayıca fazla olmasına rağmen, yanlış savaş taktikleri yüzünden ağır bir yenilgi aldı.

Moğollar bu zaferden sonra Erzincan, Sivas ve Kayseri gibi kentleri ele geçirdiler ve yağmaladılar. Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev Moğollarla anlaşma yaptı ve her yıl onlara vergi vermeyi kabul etti. Böylece, Anadolu Selçuklu Devleti Moğollara bağlı bir devlet haline geldi.

Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğollar Anadolu’da tam bir baskı kurdular. Koydukları ağır vergiler halkı zor durumda bıraktı. Moğol baskısının yanı sıra, artan Bizans saldırıları, siyasal cinayetler, doğal afetler ve salgın hastalıklar devleti büsbütün sarstı. Anadolu Selçuklu Devleti birkaç kez iki ve üçe bölündü.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin Dağılışı ve Yıkılışı

Moğolların baskısının iyice artması üzerine, Anadolu Selçukluları birkaç başarısız ayaklanma denemesine giriştiler. Hatta, bu ayaklanmalardan birinde Memlüklü Sultanı Baybars’tan yardım istediler. Ordusu ile Anadolu’ya gelen Baybars 1277 yılında Elbistan ovasında Moğolları darmadağın etti. Ancak, Sultan Baybars’ın ülkesine geri dönmesinden sonra, Moğolların intikamı acı oldu. Çok sayda insanı acımasızca öldürdüler. Bundan sonra Anadolu tamamen Moğol egemenliğine girdi. Anadolu’yu atadıkları valilerle yönettiler. 1308 yılında, son sultan II. Mesud’un ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldı.


Top