İnkılap tarihi

Sakarya Meydan Savaşı (23 Ağustos–12 Eylül 1921)

Sebepleri: Yunanlıların Türk ordusunu yok edip Ankara’yı ele geçirmek istemeleri

Sonuçları

v  Türk ordularının 1683 yılındaki II. Viyana yenilgisinden beri süregelen geri çekilişi sona erdi.

v  Türk ordusunun son savunma savaşı oldu.

v  Türk orduları saldırı gücüne ulaştı.

v  Yunan ordularının saldırı gücü kırıldı, savunma yapmak zorunda bırakıldı.

v  İtilaf Devletleri TBMM’ye ateşkes ve yeni barış önerileri sundu.

v  Fransa ve İtalya işgal bölgelerinden çekildi.

v  M. Kemal’e “mareşallik” rütbesi ve “gazilik” unvanı verildi.

v  Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması, Fransa ile Ankara Antlaşması yapıldı.

 

 

Sakarya Meydan Savaşı’nı Takip Eden Siyasi Olaylar

Kars Antlaşması (13 Ekim 1921): 

TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya’ya bağlı Kafkas Cumhuriyetleri (Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan) arasında imzalandı. Antlaşmaya göre;

  1. Doğu sınırımız kesin olarak çizildi.
  2. Moskova Antlaşması Kafkas Cumhuriyetleri tarafından da benimsendi.
  3. Ardahan Türkiye’ye bırakıldı.
  4. Batum’un Gürcistan’da kalması kesinleşti (Misak-ı Milli’den ilk taviz).

NOT: 13 Ekim 1921’de Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan ile, 2 Ocak 1922’de Ukrayna ile dostluk antlaşmaları imzalandı.

Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921)

TBMM Hükümeti ile Fransa arasında imzalandı (Fransa, Güneydoğu Anadolu’da Türk direnişiyle karşılaşmış, insan ve prestij kaybına uğramış, daha fazla zarar görmeden Anadolu’dan çekilmek istemiş, I. ve II. İnönü Savaşları’ndan sonra Türk Hükümeti’nin başarılı olacağını biliyordu, Sakarya Savaşı’yla bu görüşleri pekişmiş, Ankara ile ilk anlaşan olup bazı avantajlar elde etmek istemiş).

Bu antlaşma ile;

  1. Türk-Fransız savaşı hukuki olarak sona erdirilmiş.
  2. Fransa işgal ettiği topraklardan İskenderun ve Antakya (Hatay) hariç çekilecek.
  3. Türkiye-Suriye sınırı Hatay dışında bugünkü durumunu almıştır.
  4. İskenderun ve Antakya’da özel bir yönetim kurulacak. Bölgede yaşayan Türklere geniş haklar verilecek. Hatay’da Türkçe resmi dil olarak kalacak, Türk parası geçerli olacak.
  5. Fransa Suriye’den çekilirse Hatay halkının kendi geleceğini kendisinin belirlemesi için halk oylamasına gidilmesine karar verildi.
  6. Caber Kalesi Türk bayrağı altında Türkiye’nin mülkü sayılacak.

NOT: Günümüzde Suriye sınırları içindeki Caber Kalesi, Türk sınırları dışında Türk bayrağının dalgalandığı, Türk toprağı sayılan tek topraktır.

Önemi:

  1. Hatay dışında Suriye sınırı çizildi.
  2. İtilaf cephesi parçalandı, İngiltere yalnız kaldı.
  3. Fransa TBMM Hükümetini ve Misak-ı Milli’yi tanıdı.
  4. Güney cephesindeki birlikler Batı’ya kaydırıldı.
  5. Hatay ve İskenderun özel bir statüye sahip olsa da (şimdilik kaydıyla) Misak-ı Milli’nin dışında kaldı.

NOT: Misak-ı Milli’yi ve yeni Türk devletini tanıyan ilk İtilaf Devleti Fransa’dır.

II. İnönü Savaşı

Sebepleri: Yunan kuvvetleri, İngilizlerin desteği ile I. İnönü Savaşı’nın etkisinden uzaklaşmak; Türk ordusunun saldırı gücüne erişmemesi; Sevr Antlaşması’na geçerlilik kazandırmak için Eskişehir ve Kütahya’yı alıp Ankara’ya yönelerek TBMM’yi dağıtmak.

Sonuçları

v  TBMM’ye güven arttı, düzenli ordunun gücü arttı, TBMM’nin otoritesi arttı.

v  İsmet Paşa’nın, kazandığı bu başarı ile rütbesi generalliğe yükseldi.

v  İtalya, işgal ettiği bölgeleri boşaltma kararı aldı.

v  İngilizler, Malta’ya sürgün edilen tutsakların bir kısmını serbest bıraktı.

Eskişehir-Kütahya Savaşları (10–24 Temmuz 1921)

  • Yunanlılar I. ve II. İnönü Savaşları’ndan sonra yeni bir saldırı için harekete geçtiler.
  • TBMM ise henüz seferberliğini ilan edememiş, silah, taşıt ve araçlarını tamamlayamamış, İnönü savaşlarının yorgunluğunu henüz üzerinden atamamıştı.
  • Ankara’yı hedef alan Yunanlılar: 13 Temmuz’da Afyon, 17 Temmuz’da Kütahya, 19 Temmuz’da Eskişehir’i işgal ettiler.
  • Türk ordusu imha olmaktan kurtulmak ve zaman kazanmak için, M. Kemal’in emriyle Sakarya’nın doğusuna çekildi.
  • Bu durum mecliste, yurtta üzüntü ve panik yarattı. İnönü Savaşları ile oluşan olumlu ortam dağıldı. İtalya işgal bölgelerini boşaltma kararını iptal etti. Ülke yeniden umutsuz ortama düştü.
  • Meclis’te M. Kemal’e muhalefet edenler bu olayla O’na saldırmaya ve Ankara’da olmasını eleştirmeye başladılar (M. Kemal’in cepheye gitmesi isteniyordu).
  • Meclis’in Kayseri’ye taşınması fikri gündeme geldi.
  • Bu şartlar içinde M. Kemal, 5 Ağustos 1921’de 3 ay süreyle başkomutan seçildi. TBMM’ye ait yasama, yürütme yetkileri ile İstiklal Mahkemeleri’ne ait yargı yetkisi de M. Kemal’e bağlandı (bu durum M. Kemal’in cumhurbaşkanı seçilmesine kadar devam etti).
  • M. Kemal 7–8 Ağustos 1921’de Tekâlif-i Milliye Emirleri’ni çıkardı. Bu emirlerin uygulanması için İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

Tekâlif-i Milliye Emirleri (Ulusal Yükümlülükler Buyrukları)

  • Her ilçede birer Tekâlif-i Milliye komisyonu kurulacak.
  • Her ev, birer çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp komisyonlara verecek.
  • Yurtta mevcut yiyecek maddelerinin yüzde kırkına, bedeli sonradan ödenmek koşuluyla el konulacak.
  • Tüccarın ve halkın elinde bulunan her türlü giyim eşyasının yüzde kırkına aynı biçimde el konulacak.
  • Ordunun yiyeceği ve giyeceği için gerekli olan bütün sahipsiz mallara el konulacak.
  • Halk elindeki taşıt aracılığıyla ayda bir kez yüz kilometrelik askeri ulaşım yapacak.
  • Halkta var olan bütün silah ve cephane üç gün içinde teslim edilecek.
  • Yurttaki demirci, dökümcü, marangoz gibi el sanatkârları ordunun emrinde kullanılacak.
  • Yurtta var olan bütün teknik araç ve gereçlerinde yüzde kırkına el konulacak.
  • Halkın elinde bulunan taşıt araçları ile binek hayvanın yüzde yirmisine el konulacak.

NOT: Tekâlif-i Milliye emirleri bir seferberlik ilanıdır. Topyekûn bir savaşın yapılacağını gösterir.

NOT: Tekâlif-i Milliye Emirleri ile ordunun ihtiyaçları karşılanmış, Yunan saldırılarına karşı ordu takviye edilmiştir.

Düzenli Ordunun Kurulması

Nedenleri

  • Kuva-i Milliye birliklerinin Yunan işgalini tam olarak engelleyememesi
  • Kuva-i Milliye’nin askeri kanadının gerekli teknikten yoksun olması ve disiplinsiz davranışları
  • Halka karşı zor kullanarak halkın güvenini yitirmesi
  • Yunan işgaline karşı yetersiz kalması ve Batı Anadolu’nun önemli bir kısmının Yunanlıların eline geçmesi

I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti’nin elinde kalan ordu, Mondros Ateşkes Antlaşması’yla terhis edildi. Mondros’tan sonra işgaller başlayınca işgallere karşı Kuva-i Milliye birlikleri kuruldu. Kuva-i Milliye birliklerinin olumsuz tutumları karşısında düzenli ordunun kurulması çalışmaları başlatıldı. Asker kaçaklarını önlemek ve merkezi otoriteyi sağlamak amacıyla İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu.

DOĞU CEPHESİ

Fransız İhtilali’nden sonra, Osmanlı Devleti üzerinde çıkarları olan Çarlık Rusyası’nın etkisiyle milliyetçilik, Ermeniler arasında yayılmaya başladı. Ermeni sorunu ilk defa uluslar arası alanda, 1878 Berlin Antlaşması’yla gündeme geldi. Rusya ve İngiltere, Ermeni sorununu kendi çıkarları için kullanmaya başladılar. I. Dünya Savaşı başladığında Rusya, Doğu Anadolu’yu işgale başlayınca, Ermenileri bölgede huzursuzluk çıkarmak için kullandı. Ermeniler bağımsız bir Ermenistan Devleti kurma hayaliyle Türklere saldırmaya ve katliamlara başladılar.

Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine uymayarak ordusunu terhis etmeyen Kazım Karabekir Paşa, TBMM tarafından Doğu Cephesi Komutanlığı’na atandı (15. Kolordu Komutanı). Bu cephede yapılan savaşlar, Kars, Sarıkamış ve Gümrü’nün Türklerin eline geçmesiyle sonuçlandı. Ermenilerle Gümrü Antlaşması yapıldı.

Gümrü Antlaşması (3 Aralık 1920)

  1. Ermeniler işgal ettikleri yerleri geri verdiler.
  2. Doğu Anadolu’daki isteklerinden vazgeçtiler.
  3. Ardahan ve Artvin dışında doğu sınırı çizildi.
  4. Ermenistan Hükümeti, Sevr Antlaşması’nı tanımayacaktı.

Önemi

  1. TBMM’nin uluslar arası alandaki ilk siyasi ve askeri başarısıdır.
  2. Ermenistan, TBMM’yi tanıyan, Sevr’in geçersizliğini kabul eden ilk devlet olmuştur.
  3. Sevr’in geçersizliğini gösteren ilk antlaşmadır.
  4. Doğu cephesi kapatıldı, buradaki birlikler batı cephesine kaydırıldı.
  5. TBMM’nin gücü ve otoritesi arttı.

NOT: Yeni Türk devletinin ilk askeri cephesi doğuda kurulmuştur.

Gürcistan’la İlişkiler: Gürcistan’la Batum Antlaşması imzalandı (23 Şubat 1921). Buna göre Batum, Artvin, Ardahan Türk devletine bırakıldı.

Ermenilere ve Gürcülere karşı kazanılan başarılar sonucu işgal bölgeleri boşaltılmış, doğu sınırımız belirlenmiştir.

GÜNEY CEPHESİ

<Mondros’tan sonra İngilizler, Mersin, Osmaniye, Adana, Maraş, Urfa ve Antep’i işgal etti. Sonra Fransızlarla yaptığı bir antlaşma gereği bölgeyi Fransa’ya verdi. Fransızlar bölgede Ermenilerle işbirliği yaparak halka zulmediyorlardı. Haksız işgaller yöredeki Türkler tarafından protesto edildi. İlk Kuva-i Milliye birlikleri kurulmaya başlandı.

Sivas Kongresi’nden sonra cepheye gönderilen komutanlar halkı örgütledi. Şahin Bey önderliğinde Kuva-i Milliye birlikleri Fransızlara karşı mücadeleye başladılar.

Yöre halkı ve Kuva-i Milliye birlikleri Fransızları 11 Nisan 1920’de Urfa’dan kovdular. Fransızlar 12 Şubat 1920’de Maraş’tan çekildiler. Antep’ten ise 25 Aralık 1920’de çekildiler.

Fransızlarla kesin antlaşma Sakarya Zaferi’nden sonra imzalandı (Anlara Ant./20 Ekim 1921).

Güney Batı’da İtalyanlara karşı bir direniş olmadı ve cephe açılmadı. İtalyanlar Ege’yi Yunanlılara kaptırdıkları için İtilaf Devletleri’ne kızgındılar ve Kuva-i Milliye’yi destekliyorlardı.

NOT: İtalyanlar II. İnönü Savaşı’ndan sonra bölgeyi boşaltmaya başlamışlar, Sakarya Zaferi’nden sonra ise tamamen boşaltmışlardır.

NOT: Güney cephesinde düşmana karşı Kuva-i Milliye birlikleriyle karşı konulmuştur. Bu cephede düzenli ordu savaşmamıştır.

BATI CEPHESİ

Özellikleri

  • Yunanlılara karşı açılmıştır.
  • Düzenli orduların ilk cephesidir.
  • Kısa ve seri aralıklı savaşlar olmuştur.
  • Kurtuluş Savaşı’nda düşmanla en yoğun ve en kanlı çatışmaların olduğu cephedir.
  • Bu cephede kazanılan kesin zafer, Misak-ı Milli’nin tüm dünya devletleri tarafından kabul edilmesini sağladı.
  • Batı cephesinde İsmet Paşa komutanlığında düzenli ordu kuruldu.
  • Kurtuluş Savaşı’nın sonuçlanmasına neden oldu.
  • Yunanlıların tüm saldırı savaşlarının genel nedeni; TBMM’ye Sevr Barışı’nı kabul ettirmektir.

I. İnönü Savaşı (6–10 Ocak 1921)  

Sebepleri

-        Yunanlıların Eskişehir’i ele geçirerek demiryolu ulaşımını denetim altına almak istemeleri

-        Ankara’ya kadar ilerleyerek TBMM’yi dağıtmak istemeleridir

Çerkez Ethem, TBMM’ye karşı isyan edince TBMM Hükümeti bir kısım kuvvetleri Çerkez Ethem üzerine gönderdi. Çerkez Ethem yenildi ve Yunanlılara sığındı. TBMM ordusu Yunanlılara karşı büyük bir savunma savaşı yaptı. Yunanlılar geri çekilmek zorunda kaldılar (10 Ocak 1921).

Önemi

v  Düzenli ordunun Batı cephesinde kazandığı ilk başarıdır.

v  TBMM Hükümeti’nin gücü ve otoritesi arttı.

v  Türk halkının milli mücadelenin kazanılacağına dair olan inancı arttı ve orduya katılım arttı.

v  Albay İsmet Bey’in rütbesi generalliğe yükseltildi.

v  İçeride ve dışarıda Türk ulusunun savaşı kazanacağı anlaşılmıştır.

v  İtilaf Devletleri arasındaki anlaşmazlık daha da derinleşti.

v  Fransa ve İtalya Türkiye’ye yanaştı. Bunun sonucunda Londra Konferansı toplandı.

I. İnönü Savaşı Sonrası Siyasi Gelişmeler

 

Londra Konferansı (23 Şubat 1921)

  1. Konferansa; TBMM Hükümeti, İstanbul Hükümeti, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan katılmıştır.
  2. Toplanma amacı; bazı değişiklikler yaparak Sevr’i TBMM’ye kabul ettirmekti.
  3. Konferansa İstanbul Hükümeti adına katılan Tevfik Paşa, konuşma sırasını milletin gerçek temsilcisi olarak gördüğü TBMM temsilcisi Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey’e bıraktı. Bu tavrı ile İstanbul Hükümeti TBMM’yi tanımış oluyordu.
  4. TBMM Anadolu’nun boşaltılmasını ve Misak-ı Milli’nin kabulünü isteyince konferans sonuç almadan dağıldı.
  5. Yunanlılar taarruz çalışmalarını hızlandırdılar.

NOT: TBMM Hükümeti’nin toplantıya katılmaktaki amacı; Misak-ı Milli’yi tüm dünyaya duyurmak, Türkler hakkında çıkan “Türkler barış istemiyor, savaş yanlısı bir ulus” propagandalarına engel olmaktı.

NOT: Londra Konferansı’yla TBMM Hükümeti, İtilaf Devletlerince ilk kez hukuken tanınmış oldu.

NOT: İtilaf Devletleri konferansa hem TBMM’yi hem de Osmanlı Devleti’ni çağırmakla iki hükümet arasında ikilik yaratarak çıkar sağlamak istemiştir.

 

Türk-Afgan Dostluk Antlaşması (1 Mart 1921)

  1. Türk Hükümeti ile Afganistan arasında Moskova’da imzalandı.
  2. Bu antlaşmayla: Türkiye ile Afganistan birbirlerinin bağımsızlıklarını tanıdılar; Bir saldırı sırasında birbirlerine yardım edeceklerdi; Karşılıklı kültür ve eğitim alışverişi yapılacaktı.

NOT: Afganistan, TBMM’nin düşmana karşı ittifak kurduğu ilk devlettir.

 

İstiklal Marşı’nın Kabulü (12 Mart 1921)

Türkler bağımsız milli devletlerini kurunca, milletin bağımsızlık sevgisini ve isteğini dile getirecek bir marşın yazılması mecburi hale geldi. TBMM, 12 Mart 1921’de Mehmet Akif Ersoy’un şiirini İstiklal Marşı olarak kabul etti. Osman Zeki Üngör’ün bestelediği İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık azmini simgeleyen ve dile getiren, değişmez Milli Marşı oldu.

 

Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)

Bolşevik İhtilali’nden sonra Sovyet Rusya ile Avrupa’nın (İtilaf Devletlerinin) arası açılmıştı. Anadolu Avrupa Devletlerinin işgali altındaydı. Bu durum Sovyetler Birliği ile TBMM’nin birbirine yakınlaşmasını sağladı. İki devlet arasında Moskova Antlaşması yapıldı.

  1. Sovyet Rusya, Misak-ı Milli’yi tanıdı.
  2. Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında yapılan antlaşmalar geçersiz sayılacaktı.
  3. Sovyetler Birliği, kapitülasyonların geçersizliğini kabul edecekti.
  4. İki devlet arasında ekonomik, mali ve kültürel antlaşmalar yapılması kabul edildi.
  5. Taraflardan birinin kabul etmediği uluslar arası bir antlaşmayı diğeri de kabul etmeyecekti.
  6. Sovyet Rusya, TBMM’nin Ermenistan ve Gürcistan ile yaptığı antlaşmaları, Batum’un Gürcistan’a iadesi koşulu ile kabul etti.

NOT: Moskova Antlaşması’yla Misak-ı Milli ilk defa bir Batılı devlet tarafından kabul edilmiş oldu.

NOT: Batum’un Gürcistan’a bırakılması Misak-ı Milli sınırlarından verilen ilk tavizdir.

SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)

Antlaşma Paris kentinin Sevr kasabasında 10 Ağustos 1920’de imzalandı.

Sevr Antlaşması’nın Hükümleri

  1. İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak kalacak, fakat antlaşma hükümlerine uymazsa İstanbul da işgal edilecekti.
  2. Boğazlar, aralarında Türk temsilcisi bulunmayan uluslar arası bir komisyonun yönetimine bırakılarak bütün devletlerin gemilerine açık tutulacaktı. Bu komisyonun ayrı bir bayrağı ve bütçesi olacaktı. Boğazların her iki yakası askersiz hale getirilecekti.

NOT: Kurtuluş Savaşı’nda Boğazlarla ilgili ilk uluslar arası komisyon kararıdır.

  1. Her alandaki kapitülasyonlar, en ağır biçimiyle yeniden uygulamaya konulacaktı.
  2. Osmanlı Devleti ağır silahları olmayan, sınırlı sayıda bir ordu bulundurabilecekti.
  3. Doğu Anadolu’da Ermenistan ve Kürdistan adıyla iki yeni devlet kurulacaktı.
  4. İzmir ve çevresi ile Doğu Trakya, Yunanlılara bırakılacaktı.
  5. Güneybatı ve İç Batı Anadolu İtalya’ya, Suriye, Lübnan ve Güneydoğu Anadolu Fransa’ya bırakılacaktı.
  6. Arabistan ve Irak (Musul) İngiltere’ye bırakılacaktı.
  7. Osmanlı Devleti’nin gelir kaynaklarına el konularak İtilaf Devletleri’nin masrafları karşılanacaktı.
  8. On iki Ada İtalya’ya, Akdeniz’deki diğer adalar Yunanlılara bırakılacaktı.
  9. Azınlıklara Türklerden fazla haklar verilecek, Müslüman uluslardan azınlık oluşturulacaktı.

Sevr Antlaşması’nın Önemi ve Özellikleri

  • Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir.
  • Osmanlı Parlamentosunun onayından geçmediği için Kanun-i Esasi’ye ve Osmanlı halkının iradesine ters düşmüştür.
  • TBMM ve Türk halkı tarafından tanınmadığı için yürürlüğe girmemiştir (Osmanlı tarihinde Ayestefanos Antlaşması’yla birlikte uygulamaya konulmayan ikinci antlaşmadır).
  • Osmanlı padişahı bu antlaşmayı onaylamakla ulusal iradeye (çoğunluğun görüşüne) ters düşmüştür.
  • Misak-ı Milli’de belirtilen topraklar İtilaf Devletleri arasında paylaşıldı.

NOT: Osmanlı Devleti’nin imzaladığı son antlaşmadır.

TBMM, Bu Antlaşma Karşısında;

-        Antlaşmayı tanımadı.

-        Antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etti.

-        Misak-ı Milli sınırları düşmandan temizlenene kadar mücadeleye devam kararı aldı.

NOT: Sevr Antlaşması’ndan sonra Anadolu’daki milli mücadele daha da hızlanmıştır.

Top